Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Doğan Cüceloğlu “annen yok, kimsen yok” gerçeğiyle yüzleşmesini anlatırken karşımda ağlayan 10 yaşında bir çocuk gördüm ben. Bir adam teyzesinden 2.tabak patates kızartması isteyemediğinde annesinin öldüğünü “anladığını” anlatıyordu. Kocaman adam değil küçük bir çocuktu ekranda ağlayan. O çocuklar yine var; “anneler günü” deyince, altmış yaşında bile olanı “çocukça” incinecek, biliyorum. Bir de annesi var olduğu halde, olmayan; bir de belki her gün annesinin elinden kurtulacağı günü hayal eden çocuklar var, vardır. Annesinin kendisini neden sevmediğini bir türlü anlayamayıp, fakat annesinden ümidi de kesemeyen sevgi dilencisi çocuklar var. Annesinden asla alamadığı onaylanma dolu “bir” bakışı “herhangi birilerinden” yıllarca arayan çocuklar var. Evde kendini hep fazlalık hisseden çocuklar var. Anne olmak isteyip olamayanların kuyulara bırakmak isteyip de yuttukları derin haykırışları var. Anne olmak istemeyip olmayanı vardır. Anne olduğunu öğrenip kurtulmak isteyip kurtulanı bile vardır. Yoktur diyebilir miyiz? Evladıyla hikayesi iyi bitmediği için ömrünün kalan günlerini yaşlı bakım evlerinde geçireni var. Misal hikaye yazamam ben. Kıyamam kimseye. Öldüremem kimsenin annesini. Buz gibi bir anne yazamaz kalemim. Kıyamam o çocuğa. Böyle yüksek yüksek tepelerden bangır bangır bağıran, o kırık dökük, bir o kadar içine kapanık hikayeleri görmezden gelen kamu spotları bana çok naylon geliyor. Ha, ağlarım bak, orada sorun yok, hislenirim. Ama sevmem bir takvime bağlanan, gıcır gıcır formaliteleri. Anne olmayı seçmemiş birinin anneler gününü tebrik etmek diyince bakaliti yanan teflon tavanın kokusu geliyor burnuma, bırak, niye dayatıyorsun. İstememişki. Ben deliye her gün bayram yaklaşımını çok seviyorum. Arkadan beline aniden sarılarak, her gün günaydın öpücüğü vererek, “bir şeye mi canın sıkkın?” diyerek. “Şu çiçekleri görünce aklıma sen geldin” aldım diyerek. Deliler bu işi biliyor. Yetim çocukları iyice üzecek prodüksiyonlu reklam filmleri çekerek, ütüdür, tost makinesidir, evin eksiklerini hediye kisvesiyle tamamlamaktan da daha samimi bence bu. Mutfak işini bize lütuf gibi görüp teflon tavalarda indirim yapanlara da sesleniyorum: Kitap da okuyabiliyoruz
·
10 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.