Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

624 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
71 günde okudu
Bosna’nın bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine yakından tanık olmak isteyenlere tavsiye ederim. Bosna bağımsızlık mücadelesini Aliya İzzetbegoviç faktörü olmadan anlamamız imkansız. Çok uluslu, çok dinli, çok kültürlü bir entite olan Bosna’nın birlik ve beraberliğini sağlama, bölünmezlik ve toprak bütünlüğünü korumak adına verdiği mücadeleye hayran kalmamak elde değil. Ben balkanlar turuna katıldım ve keşke bu kitabı daha önce okusaymışım dedim belki o zaman savaşın üzerinden nerdeyse 30 yıl geçmesine rağmen, insanların gözlerinde hala yer alan hüznü daha iyi anlayabilirdim. Bosnalılar o kara günleri unutmuyor ve unutmak da istemiyorlar en iyi örneklerden biri de evlerinden yok etmedikleri mermilerin izi! Aslında buna savaş demek de ne kadar doğru bilmiyorum. Yugoslavya çözülme sürecine girdiğinde, BM, Yugoslavya’ya silah ambargosu uyguluyorlar. Fakat maalesef bundan sadece Bosna ordusu nasibini alıyor. Çünkü Yugoslavya’daki sırp hegemonyası, ne yapacaklarını da bildiklerden 40 yıl boyunca yugaslov ordusuna silah stokluyor. O sıralar Yugoslav ordusu Avrupa’nın en iyi donatılmış 4.ordusuymuş ve düşünün ki bu ordu; henüz çok yeni bir devlet olan, doğru düzgün ordusu bile olmayan ve silah ambargosuna tabi tutulan Bosna’ya saldırıyor! Avrupa’nın kalbinde bir katliam yaşanıyor, dünyanın bir daha olmasına izin vermeyeceğiz diye yemin ettikleri nazi kamplarına benzer toplama kampları oluşturuluyor. Bosna’dan silah ambargosunun kaldırılması talebine karşı BM, silah istiyorsanız ekmek ve ilaçtan mahrum kalırsınız diye karşılık veriyor. Güya güvenli bölge ilan edilen Srebrenica’da, BM güvenlik güçlerinin gözleri önünde tam bir soykırım yaşanıyor. Sadece 4 günde 7 bin kişi öldürülüyor! Yıllar sonra Avrupalı bir general daha kararlı olsaydık bu trajediyi önleyebilirdik diye itiraf ediyor. Tüm avantajlarına rağmen sırplar Bosna’da istediklerini elde edemiyorlar, 4 yıl boyunca halkın direnişiyle karşılaşıyorlar. Ve sonunda Bosna devletini tanımak zorunda kalıyorlar. Bu kitapta İzzetbegoviç’in hayatını, düşüncelerinden dolayı maruz kaldığı suçlamaları, mahkûmiyetlerini, kendisini Bosna cumhurbaşkanlığına götüren süreci, Bosna bağımsızlık mücadelesinin tüm hatlarını ve İzzetbegoviç’in bu mücadeledeki tartışmaz rolünü; hem savaşı engelleme noktasında, hem direniş kısmında hem de barışın sağlanması konusunda görebiliriz. Kapanışı İzzetbegoviç’in sözleriyle yapalım; Bizler cehennemi yaşamış ve her şeye rağmen aklını muhafaza edebilmiş insanlarız. Bu da bizim zaferimizdir. Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır. Görüyorsunuz Allah karşımıza acı verici bir imtihan çıkarmıştır. Boğazlandık, kadın ve çocuklarımız öldürüldü, camilerimiz yıkıldı ama biz kadın ve çocukları öldürmeyeceğiz, kiliseleri yıkmayacağız. Bunu yapmayacağız çünkü bu bizim yolumuz değil! Biz muzaffer olacağız çünkü biz başkalarının dinine, milliyetine ve farklı siyasi kanaatlere saygı gösteriyoruz, çünkü bu zor durumumuzda bile temiz insanlar olmaya çalışıyoruz. Eğer bir kez daha ırmaklarımız üzerinde köprüler inşa edeceksek, köprüleri öncelikle halkımızın ruhlarına inşa etmeliyiz. Bedeni kurtaracağız ama ya ruhu ? Ruhun şad olsun Bilge kral…
Tarihe Tanıklığım
Tarihe TanıklığımAliya İzzetbegoviç · Klasik Yayınları · 2015497 okunma
··
63 görüntüleme
Asiye okurunun profil resmi
"Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır." Bu söz beni bitirdi. İnceleme için teşekkürler...🌸
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.