Halk artık sanatsal yaratıya değil, bazı sanatçıların çevresinde reklam yaygarasıyla yaratılan yapay saygınlığa saygı göstermeye çağrılıyor. Eserleri soruşturmak gelmiyor halkın aklına, sadece onları taşıyıp yayan reklam kanallarını soruşturmak geliyor. Yalnız halkın değil bizzat sanatçıların tutumları da, kültürel propagandanın gerçekleştirmeye çalıştığı, asıl değerin reklama verilmesi olayından dolayı değişime uğruyor. Onlar da reklamın eserlerin içeriğinden önce geldiğini düşünme noktasına geliyorlar. Ve böylece, reklamı eserin —yaratıldıktan sonraki— niteliğine bağlı sayacak yerde, eseri —yaratılma sürecindeyken— yapılmasına vesile olacağı reklama bağlı sayma durumuna düşüyorlar.