Gönderi

Bakara Suresi 164.ayet tefsiri
Şu gökler ile yer… Şu korkunç mesafeler, şu iri gezegenler, şu büyüleyici ufuklar ve şu meçhul alemler. Uzay denen şu baş döndürücü boşluk içinde bu gezegenlerin hareketleri ve dönüşleri sırasında beliren şu duyarlı uyum… İnsana şöyle bir göz kırpıp sonra kaybolarak bilinmezliğin koynuna giren şu binbir sırlar… Şu gökler, şu yer… Hatta insan bunların uzaklıkları, hacimleri ve binbir gizli sırları hakkında hiçbir şey bilmese bile ne müthiş! Yüce Allah bu sırların bazılarını, ancak insanların idraki gelişince ve bilimsel araştırmalar yeterli düzeye varınca kullarına açmaktadır. Gece ile gündüzün yer değiştirmesi… Aydınlığın ve karanlığın kovalamacası… Işımaların ve kararmaların birbirini izlemesi… Şu tanyeri ağarması ve şu güneşin batışı… Bunlar, nice duyguları sarsmış, nice kalpleri heyecanla titretmiş ve nice zaman en acaip şeyler olarak algılanmıştır. Fakat bu olaylar tekrar tekrar yaşandıkça insan onlar karşısındaki ilk heyecanını ve coşkusunu yitirmiş, geride bırakmıştır; fakat mümin kalp hariç. O bu tabloları her defasında yeni bir yaklaşımla algılamakta, bunlar kendisine her zaman yüce Allah’ın gücünü hatırlatmakta, her defasında onları yeni bir yaratılış cilvesini görmenin coşkusu ile karşılamaktadır.
·
33 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.