Gönderi

Hikmet Kıvılcımlı
Kalanların beni anlayacaklarını, yadırgamayacaklarını umuyorum. Ne çıkar ummasam? Elimde değil. Şu satırları hangi karyola üstünde, alacalı mor battaniyeyi kalkık dizlerimden göğsüme dek çekip yazdığımı bile açıklayamıyorum. Öğrenmesinler. Kimler? Ardıma düşen silahlı adamlar. Bu basit politik gerçekliği bile yazarken atlayıp, yerimi açıklamıyorum. Böylesine domuz bir sosyal determinizm içindeyim, yahut determinizm içimde. İnsan bu. Ben de insanım. Hepsi o kadar. Bir hayvan, bir bitki, bir taş, buğu, su olsaydım, başka türlü olacaktım. Şimdi insan olarak böyleyim. O zaman neyi yazıyorum? Toplumun bana müsaade ettiğini. Ölürken de böyleyiz, diriyken de. İçime, fakir fukaralıktan işlemiş "ekonomistlik" dediğim pintilikten, şu kâğıdın daktilo harfi yüzüne bile çızıktırıyorum. "İsraf haramdır" demişim bir yol. O "Haram"ı işleyemiyorum. Var mı ötesi?
··
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.