Yağmurlu Bir Gündü
Yağmurlu bir gündü
Bekliyordum seni
Soğuktan tir tir titreyerek
Umursamıyordum üşümeyi
Tam bir buçuk saat beklemeyi
Seni görecektim ya
Ne önemi vardı
Islanmıştım bir de
Takmıyordum kafaya
Sen gelecektin ya
En sonunda geldin
Özür diledin
Boş ver dedim
Seni üzmek istemedim
Yürüdük biraz
Sallana sallana
Sakince
Sessizce
Hala üşüyordum
Fakat sen koluma girince
Boş verdim her şeyi
Devam ettim yürümeye
Üşüyorsun diyordun
Titrememi fark ediyordun
Doğruydu
Yürümeye devam edelim dedim
En iyisi böyle sevdiğim
İyice sokuldun bana
Başını yasladın omzuma
Başında beren ellerinde eldivenler
Öyle şirindin ki
Bense ince bir mont giymiştim
Üşümüyordun
Bu yeterdi
Daha ne isteyeyim
Daha da yürüdük
Sen nereye dersen gidiyorduk
Sahile geçelim dedin
Geçtik
Bir ağacın altına kurulduk
O anın sevincimden midir nedir
O ana kadar gördüğüm en güzel manzarayı gördüm
Ağacın uzun dalları arasından görülen bir ay
Dallar arasından görülen belli belirsiz bir iki yıldız
İleride denizde hareket eden sadece ışığı gözüken bir tekne
Yakamoz
Bazen zıplayan bir iki küçük balık
Bir de sen
Zaten seni seviyordum
Delicesine ölesiye
Bir de bu manzarayla birleşince
Off off
Sonra bakıştık
Sen bana ben sana uzun uzun baktık
Böyle bir bakış
Parıldayan gözler
Sanki mutluluktan ışıldıyor
Bir gülümseme
Ve taktığın berenin kenarından sarkan saçların
Ahh o kadar güzeldin ki
Anlatamıyorum
Hatırladıkça ağlıyorum
Bakıştıktan sonra yaklaştık
Ben üşürken sarıldık
Sonra yüzlerimiz de yaklaştı
Sessiz sessiz öpüştük
Sonra sarıldık
Bir daha öpüştük
O an için üşümedim
Senin varlığın yetti bana
Isıtmıştın içimi
Sarmıştı bedeni mi
Huzur dolmuştum aşkınla
Mutluydum doyasıya
Biraz daha durduk orada
En romantik şekliyle
Gözlerimizle
Bir süre sonra evlerimize doğru yola koyulduk
Ayrıldık oradan
Üşüyordum
Yağmurlu bir gündü
Seni gördüğüm son gündü
Keşke sebebini bilsem
Ve
Söylesem
Emre Şeyda