Bir Doğu yolculuğundan notlar...
Az sözle çok şey anlatılmış bir kitap. Anlatılmak istenenler fısıldar gibi, geceyi uyandırmak istemiyor gibi usulca anlatılmış. Kitapta açıkça belirtilmese de bu kitabın odak noktasında Halepçe Katliamı var. Daha sonraları kitap üzerine yaptığı bir söyleşide Halepçe'yi İstanbul'da bir yara gibi yaşadım diyor Edgü. Kendisi hikayedeki gibi Halepçe'ye gazeteci olarak gitmek istiyor fakat onun yerine başkasını gönderiyorlar, o da gitmeden gitmeye , görmeden yazmaya karar veriyor. Fotoğraf çeker gibi kağıda döküyor düşlerini.
Oranın insanı diyor, Edgü, yaşamla ölümü birlikte yaşamıştır oldum olası. Şimdi ölümle ölümü yaşıyor. Öksüz olmayan kimse yok. Ölmeyen kimse yok. Dağlar taşlar bile.
Çok etkilendiğim, bir solukta okuduğum bir kitap oldu. Mutlaka okumalısınız.