Gönderi

352 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
-------------DIKKAT AĞIR SPOILER IÇERIR!!!!!!!!!!!!!------------- Öncelikle yazarın "Körlük" kitabını sonrasında da "Görmek" kitabını okudum. İlk başta Saramago'nun tarzından bahsetmek istiyorum. Saramago'nun özel isimlerle işi yok. Sadece o kişi ya da ülkeyi betimleyebilecek kelimeleri kullanıyor. (Güneş gözlüklü kız, doktorun karısı vs.) Yazım tarzı da düzyazı şeklinde,diyaloglar düzyazı şeklinde olup sadece virgülle ayrılmıştı durumda ilk başta garip gelse de dili akıcı olduğu için kaptırıp gidiyorsunuz. Doğruyu söylemek gerekirse ben virgül ve nokta başka noktalama işareti görmedim ya ben kaçırdım ya da yoktu. Gelelim bu kitaptaki konu ve düşüncelerime: (BURDAN SONRASI AĞIR SPOILER IÇERIR) ------------------------------------------------------------------------------- Her şey bilinmeyen bir ülkedeki belediye seçimlerinin olduğu günle başlıyor. Saramago resmen o günü size hissettiriyor o kadar ki sizde üstünüzden su damlaya damlaya bata çıka oy vermeye gittiğinizi ya da gidebileceğinizi hissediyorsunuz. Konuya dönersek her şey, herkes hazır tüm kontroller hazır tek eksik var olan 3 partiye Merkez Parti (map),Sağ Parti (sap) ve Sol Partiye (Sop) oy verebilecek seçmenler ... Saatler ilerliyor hava açıyor ama ne gelen var ne giden görevliler huzursuz ama saat tam 4'te sanki herkes sözlesmişcesine akın akın gelip oylarini veriyorlar hatta oy verme süresi herkes oy verebilsin diye uzatılıyor. Her şey sorunsuz halledildikten sonra hem taşra hem de başkentteki sandıklar açılıyor. Taşra da sonuçlar her zamanki gibi ama başkentte oy verenlerin %75 'inin bos oy yani beyaz oy attığı ortaya çıkıyor. Tabii yeter sayisi yok. Aslında seçmenin "siyasiler" tarafından belirlenmiş olasılığına göre bunun olması imkansız neden mi partilerin adlarından anladıgimiz uzere sağ hoşuna gitmedi mi merkez partiye at o da mı hoşuna gitmedi sol'a atar diye düşünüyorlar aslında baştan her sey belirlenmiş ve bunun tam demokrasi ile uzaktan yakından alakası yok. Haliyle de iktidar sahiplerinin dediği/istediği/düşündüğü olmayınca da beyaz oy atanları önlemek için tatlı sert konuşmalar yapılıp seçim yeniliyor hatta vatandaşlar oy vermeye çalışırken kendilerini vatansever diye tabir eden muhbirler ! halkin ne yapacağını ogrenmeye çalısıyorlar çünkü iktidar hep bir adım önde olmalı ama kimseden istedikleri cevabı alamıyorlar ve 3. kırılmayı yaşıyorlar (ilki zamanında oy atmaya gitmemeleri 2. side beyaz oy atmaları) ve secim sonlanıyor bu sefer de %83 beyaz oy çıkıyor. Burda sunu görüyoruz halk kendine sunulan partilerden yönetimlerden umudu kesmiş,iktidar ya da partiler halka nerde hata yaptık gelin konuşalım diyecekleri yerde halkı demokrasiyi engelleyen "vatan haini" olarak görüp bunu sonlandırmazlarsa durum daha vahimleşir mantığı ile halkı sıkıstırmaya çalısıyorlar once gene ajanlar secip halkın arasına karıstırıp kim beyaz oy verdi diyerek günah keçisi bulmaya bunlar demokrasiyi engelleyen örgüt üyeleri demeye çalısiyorlar ama halk anayasal hakkımız bunu söylemek zorunda değiliz diyerek bu çabayı geri teptiriyorlar tabii iktidar sahipleri güçleri kaybetmemek adına baskıyı arttırıp bize bunu yapamazsınız size gununuzu gosteririz mantigi ile olaganustu hal ilan ediyorlar halkin icinden 500 kisiyi tutuklayip! -ama halka bunu bunlar bizimle ortaklasa calisan vatandaslarimiz denilerek geçiştiriyorlar- yalan makinesine sokuyorlar ama bir arpa yol ilerleyemiyorlar. Ve sonunda da siz madem bizi istemediniz biz de baskenti burdan tasiyoruz siki yonetim ilan ediyoruz diyorlar bir nevi halka biz gidersek belanızı bulup yalvara yalvara ayaklarımıza kapanacaksiniz demek istiyorlar (yabancı gelmedi değil mi bknz partimiz giderse ülkemiz biter!) Tek kalacak olan var olan belediye baskani ve belediye gorevlileridir. Demokrasi isteyen siyasilerin umududa;ülkede kargasa,gasp kisacasi anarşi olsundur! Ama olmaz herkes aynı sekilde yasamaya devam eder. Bu gene bir kırılmadır. O nedenle de once geride kalan işçiler ustten!!! gelen emirle greve cagirilir o da tutmaz Saramago hatta söyle der :"grevde olan üniformaydı kendileri değil..." Bundan sonra iktidar sahiplerinin siddeti daha da artar bizi secmediniz bakin basiniza ne geldi diyebilmek adina metroya bomba yerlestirmekten bile geri kalmazlar! Sonrasinda tasraya yani ulkenin geri kalanina anarsinin resmini çizilmesini beklerler satılmış yandaş MEDYA ile... Ama o da olmaz halk cenazelerini laik bir sekilde- cunku dini kurumlarin katilmasi tehditle ! iktidar tarafından engellenmistir yani dini kurumlarda korkmaları gereken seyin ILAHI OLMADIGINI IKTIDARIN OLDUĞUNU KABUL ETMISTIR - gömüp sarayların onunde sessizce protesto yapip evlerine dagilirlar. Iktidar bu GUC KAYBINI nasil geri kazaniriz dusunurken bir anda aslinda o ulkenin bize yabanci olmadigini goruruz o ulke 4 yıl once korlugun yasagindigi ulkedir. Bunu da cok vatansever bir alcak tarafından ögreniriz iktidar sahiplerine 3 mektup yollar çok vatansever alçak o mu kim....4 yıl once ilk kör olan adam... ve iktidarın gunah kecisini belirleyecek hedefi o verir.... Doktorun karisini... o 4 yil once kor olmamistir ve bu "tuhaf" durum onla iliskili olabilir der.... Bir insan size bu kadar iyilik yapacak sirf bir seyler elde ederim diye siz onu satacaksiniz... Net Alçakca.... Özetlersek;Saramago hem körlükte hem de görmekte size her şeyi sorgulatır. Demokrasi denilen şey aslında BIRILERININ ISTEDIGIDIR ve bunu elde etmek adına masum insanlara neler yapıldığını gorursunuz. Kitap boyunca hem iktidar sahiplerini hem de çok vatansever insanları!! sorgularsınız. Okurken cok canım yandı Neden mi... Aslında Saramago belirtmese de o ülkenin adını bildiğimi GÖRDÜM. Kitap ne yazık ki yaşadığım çaresizliği yüzüme carptı. Resmen tokat üstüne tokat attı. O nedenle de ilk defa bu kadar yazmaktan alıkoyamadım aynı komserin bir anda kendisini doktorun karısının evinin önünde bulması gibi... Keşke sonu farklı olsaydı desem de Saramago'nun amacına ters düşerdi onu amacı GÖRMEMİZİ SAGLAMAKTI... GÖRDÜM USTA ! KORKUYORUM UMARIM SONU FARKLI OLUR.... Kesinlikle bahsettiğim iki kitapta okunmalı.
Görmek
GörmekJosé Saramago · Can Yayınları · 201518,1bin okunma
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.