Gönderi

Dua , kişinin Rabbinin her an kendisi ile birlikte olduğunu, hazır ve nazır olduğunu en derinden hissettiği an değil mi ? Bir de bizim dualarımıza bakın. Biz dua etmiyoruz, dua okuyoruz! Biz Allah'ı zikretmiyoruz, sayıyı tamamlıyoruz . Biz söylediğimiz her bir ifadeyi içselleştirmiyoruz, papağan gibi tekrar ediyoruz. Oysa dua , bir takım kelimelerin şuursuzca tekrarı değil, düşünerek, hissederek, yüreğini katarak yapılacak "varoluşsal" bir eylem. Dua bir ritüel değil! Öyle olsaydı Mevla hiç "Rabbini sabah ve akşam içinden yalvara-yakara , korkarak gizlice zikret. Gafillerden olma!" [el-Araf,205] buyurur muydu ?
Sayfa 34 - BEKAKitabı okudu
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.