Gönderi

Sosyolog Jo Paoletti'ye göre, on dokuzuncu yüzyılın sonuna kadar beş yaşındaki çocuklara bile üç aşağı beş yukarı üniseks beyaz kıyafetler giydiriliyordu. Küçük çocukların kıyafetlerinin renkli kumaşlarla dikilmesi, toplumsal cinsiyeti günümüzde pembe-mavi diye damgalamamızın başlangıcını temsil eder, fakat kuralların yerine oturması yaklaşık yarım yüzyılı almıştır. Pembe bir süreliğine erkeklere yakıştırıldı. Çünkü "kararlı ve daha güçlü" bir renkti, kırmızının yakın akrabasıydı ve "hırs ve cesareti" sembolize ediyordu. "Daha ince ve zarif" olan "inanç ve sebat sembolü" mavi kızlara ayrılmıştı. Ancak yirminci yüzyılın ortalarına doğru mevcut pratikler mavi rengin erkekleri, pembe rengin ise kızları simgelediği tahayyül edildi. Erkekler ve kızlar için renk kodlaması, açıkça küçük çocukların toplumsal cinsiyet farklarını öğrenmesine yardım etme amacına hizmet etti. Renkten, giyim tarz ve biçimleri, modaya kadar bütün sembolik alanlarda toplumsal cinsiyet örüntüsü, toplum tarafından yaratılan ve kodlanan bir öğrenilmiş davranış pratiğidir.
Sayfa 155 - Doğu Batı Yayınları - 1. Baskı (Şubat - 2013)Kitabı okudu
··
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.