"İnsanların içinde mutlu bir hayat sürebilecekleri güzel dünya, avutucu eğlencelerle değil, konutlar, şehirler, kırsal alanlar ve insanlar arasındaki ilişkiler gerektiği şekilde yeniden düzenlenerek inşa edilebilirdi." Büyük bir mimar ve şehirci olan Turgut Cansever'in hayata bakışını, köklerine nasıl sıkı sıkıya tutunduğunu ve güzel olanı bulmak için çok uzaklaşmadan özümüze bakarak bulabileceğimizi hatırlatan bu kitap ; Beşir Ayvazoğlu ile yaptığı 5 röportajdan oluşmaktadır. İlk olarak çocukluk ve gençlik yıllarından bahsedilirken, ne denli idealist bir baba olan Hasan Ferit Bey'in mücadelesine de değiniliyor. Kısacık anlatımda beni daha çok araştırmaya sevk eden bu serüvenin ardından konular daha çok mimari ve şehir etrafında ilerliyor. Çocukluğunu geçirdiği Bursa'nın bu kadar tahrip edilmiş hali Cansever'de ciddi bir tesir bırakmaktadır. Birçok kez Osmanlı'daki mimarisini, kusursuz işleyen düzenini anlatmaktadır. Önemli bir yer tutan İstanbul hakkında ise başına gelen bunca talihsizliği okurken yöneticilerin bu kadar hoyratça davranmasına tahammül edemiyorsunuz. İçeriğine daha fazla girmeden demek istiyorum ki tarihimizde birçok konuda olduğu gibi mimaride de muntazam örneklerimizin ve bilgimizin olduğunu, tüm bunları tekrar hatırlamamız gerektiği vurgulamak isterim. "Biçim ve varlık tasavvurunun bütünlüğünün bilinci ile oluşan sorumluluk, tutarlılık duygusu, "beşer"i" insan"a dönüştüren adımdır. . .

Dünyayı GüzelleştirmekBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 0125 okunma

·

49 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Merve