İslâm ilim tarihinin -Antik Yunan düşünürleri Platon ve Aristotales'e kıyasla- yeterince irdelenmemiş iki büyük dahisi...
Muallim-i Sânî namıyla meşhur Farabî ve modern sosyolojinin öncüsü İbn-i Haldun...
Hakikaten İslâm dünyasının bu iki büyük düşünürü, toplum ve inançlar üzerine biri "felsefi", diğeri "bilimsel" olmak üzere en orjinal fikirleri ortaya koymuşlardır.
Her ne kadar, Farabî'de siyaset bilimi, İbn-i Haldun'da ise siyaset felsefesi kendilerine yeteri kadar yer bulamamış olsa da Farabî'nin rasyonel toplum anlayışı ile İbn-i Haldun'un deneysel/olgucu toplum anlayışı birbirlerini tamamladıklarında din-devlet ilişkisi ile siyaset bilimi ve felsefesi alanında önümüzde çok geniş ufuklar açılabilir...
Sonuç olarak; Farabî'nin idealist felsefi olguları, İbn-î Haldun'un bilimsel ve realist bulguları ile bir araya getirildiğinde ideal toplum modeli ütopik olmaktan çıkıp yaşanabilir bir hâl alacaktır.