Felsefelogos Dergisinin en iyi sayılarından biri.
Özellikle Stanley Kubrick ile ilgili makale oldukça heyecan vericiydi. Zaten Kubrick'in adı bile heyecanlanmaya, gerilimi kulaklarının çınlamasında yetiyor. Makale Kubrick'in düşüncedeki şiddeti sahnelere nasıl aktardığıyla ilgili detaylar sunuyor ve bunu oldukça uzun tutarak filmler özelinde örnekleyerek açıklanması çok güzeldi.
Bunun dışında, Zeki Demirkubuz, Pasolini ve Godard örnekleri üzerinden siyaset felsefesi ve sinema ele alınmış. Bunda özellikle maksist değerlendirmeler hakim. Keza tarihsel haklılıklar kapsamında üç yönetmenin yaşamları da birer kanıt olmuş makale içeriğine.
Kracauer'in film kuramı, sinematorafide inanç ile Deleuze'ün değerlendirmeleriyle dergi çok daha zenginleştirilmiş. Sinema felsefesine meraklı olanların kaçırmaması gereken bir sayı bence bu.