Burası manevi dertlerin şifa yeridir. Bak, mübarek bir zat, abdest almak için bu çeşmeye gelmiş. Tam abdest alırken, avucunun içine çamur düşmüş.
"Bu temiz bir çeşme, burada çamur ne gezer? " demiş.
Çamuru koklamış mis gibi kokuyor. Çamura :
"Sen neden böyle kokuyorsun? Çamur her yerde çamurdur. Sende bir özellik var, niye böylesin?" diye sormuş. Çamur da:
" Ben vallahi, billahi çamurum. Yani çamurluğumda hiç şüphe yok. Ana ben öyle bir çamurum ki ; benim bulunduğum yere gül ağacı diktiler. O gülün yaprakları üzerime düştü. Yağmur yağdı. O yapraklar benimle karıştı. Dolayısıyla ben şimdi, mis gibi gül kokarım ama gül ağacından dolayı kokarım,çamurluktan değil. Ben yine çamurum lakin gül kokulu çamurum. "demiş