Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

392 syf.
10/10 puan verdi
Mutluluk.. 3 hece, 3 farklı karakter ülkenin birçok görüşü ve hümanizm.. Kontrol ettikten sonra eser için ufak ipuçları verdiğimi fark ettim. Söylemedi demeyin. .p Keşke bir merhaba falan deseydin K' ne bu üçleme ne bu felsefi akım..? Açıkçası karantinanın olumsuz etkilediği durumlardan sadece birisi olarak tanımlayabilirim sanırım bu başlangıçı :) Kitabı alırken ismine takılıp aldığımı ve okudukça hiçbir tahminimin tutmadığını gizli tutmayı da istemiyorum. Ne hayallerle ne ümitlerle almıştım ama yazar o kadar usta o kadar becerikli ki tüm öngörümü yıkıp yerine yeni bir hayranlık inşa etti diyebilirim.
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
hakkında çeşitli bilgiye ulaşmanız için profili bıraktım. Bana sorarsanız toplum olarak sahip çıkmamız gereken değerlerimizden güçlü kalemlerimizden ve bilgisinden istifade etmemiz gereken oldukça başarılı bir yazar olduğunu söylerdim sanırım. Şimdiye kadar okuduğum tüm eserlerinde çeşitli felsefi akımların izini hissettiğimi söyleyebilirim. Sanırım bu yetenek okuduğu felsefe bölümünden kaynaklanıyor. Mutluluk mu tam anlamıyla Hümanizm üzerine kurulmuş bir eser. Eserin kurgusuna akıcılığına hiç değinmiyorum çünkü ne kurgu için ne akıcılık için kelimeleri tüketmemek gerektiğini düşünüyorum ille de bir sifat yok mu derseniz de mmm olağanüstü olabilir .. Ayrı bir parantez açarak bir şeyi de belirtmek istiyorum. Livanelinin tüm kitaplarında görüşler bölümü yer alıyor. O bölümde zaten kitabın incelemesi yer alıyor. Yani ben burada profesyonel bir inceleme yapma kaygısında değilim. Sadece eserin çeşitli kısımlarıyla yorumluyorum. Yani biraz daha ayrıntıya girseydiniz daha yetkin bir inceleme olurdu gibi çeşitli yorumlar benim için önemsiz bilginize.. Mutluluk.. Eser yukarıda da belirttiğim gibi 3 farklı karakter üzerine inşa edilmiş. Meryem karakterine baktığımızda, ülkemizde halen içler acısı durumda olan "kadına şiddeti, tecavüzü toplumun kadına olan yersiz dayatmalarını görüyorsunuz bu dayatmanın başında da namus geliyor. - "Bütün Akdenizde namus kavramı, kadınların bacaklarının arasındaydı ve bu tür cinayetler hala bağışlanabilir bir suç olarak görülüyordu." Yazar o kadar güzel işlemiş ki namus kavramıyla kadın kavramının özdeşleşmesini kendi kendinize sorgulayabiliyorsunuz. Ayrıca Meryem üzerinden sözümona din adamlarının durumuna da değinilmiş ne yazık ki gelenek olarak yorumlanan tüm sapkınlıkları göz önüne büyük bir başarıyla sergilenmiş. Diğer karakter Cemal. Cemal üzerinden de 2000'lı yılların başındaki Terör olayları ve Kürt sorunu ele alınmış. Mücadele unsuru şanlı askerlerimizin psikolojik yıprammalarına da yer verilmiş. Şimdi ırkçılık yapiyosunuz nidaları atacaklar biraz daha susup devamındaki alıntıya baksın... - "bu memlekette Türk-Kürt ayrımı falan yok. Bunları kaşımasınlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes Türk'tür. Bak Amerikada da zencisi, beyazı, İspanyolu, bin bir çeşit insan var ama onların hepsi amerikalı değil mi? Biz de Türk'üz işte ve vatanımızı kimseye böldürtmeyiz." Ve son karakter Profesör. Profesör ise ülkenin aydın kesiminin buhranını temsil etmiş. Herkesin başarı abidesi saydığı showmen bir profesörün buhranı ile aslında ülkedeki katmanı da görebiliyoruz. Ülkenin bir kısmı bolluk ve refah içinde yaşayabilirken başka bir kesimin verdiği mücadeleyi bambaşka bir kesiminde kendilerine dayatılmış kalıplar ile hayatta kalma çabasını görebiliriz. Çok uzattım farkındayım tamam tamam bitiriyorum .p kısaca eser çeşitli katmanları psikolojik yıpranma ortak paydasında birleştirmiş ve ülkenin 80 dönemindeki sağ-sol alevi sünni 90 dönemindeki kürt sorununa ve 2000li yılların başörtüsü sorununa ışık tutan çok kapsamlı bir eser olduğunu söyleyebilirim. Bana sorarsanız istisnasız herkes okumalı. Teşekkürler:) Sağlıcaklakalın.
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036,1bin okunma
·
113 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.