Gönderi

Belirlenimci Dünya Görüşünden Belirsizlik İlkesine
Beynimiz, yüzyıllardır geleneğin ve ölçücü bilimin çok kaba diyebileceğimiz ölçü aletleri ile determinist algılamaların etkisinde şekillenmiştir. Duyu organlarımız da aynı mantıkla bir algı ve kavrama körlüğü yaşamışlardır. Doğa, evren ve insan gerçekliğinde açığa çıkan canlılık, değişim dinamiği karşısında birey ve toplum olarak duyarlılığımızı büyük ölçüde yitirmiş bulunmaktayız. İçerisinde yaşadığımız evren -dünya ve insani doğamız adeta tanrılar tarafından ezelden ebede belirlenmiş gibidir. Bu yönüyle dönüp kendimize baktığımızda gerçektende birer belirlenmişlikler dizisi olduğumuzu görebilmekteyiz. Gerek toplumsal doğa ve çevremizle ilişki, gerekse kendimizle olan ilişkilerimizde tanıma ve tanımlanma adına canlılık- değişim- heyecan ve özgürlük tutkusu hemen hemen yok gibidir. Öyle ki yaşadığımız bunca çelişki çatışma ve bunalıma rağmen birey, toplum ve cins olarak kendimizi bir an düşünme ve tanımlama ihtiyacını bile hissedememekteyiz.
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.