Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

184 syf.
·
Puan vermedi
Bana teyzem, sen çocuk psikiyatristi olmalısın demişti. Olamam ki, eğer olursam, çocuklarla oturur beraber ağlarım. Çünkü ben bir çocuğun gözyaşını, bir dünyaya bedel sayarım. Ve yine hüzünlü bir çocuk, ama ben bu çocuğu çok sevdim, etimle, kemiğimle sevdim, gözyaşımla sevdim, kendim gibi sevdim. Hüznünü, hüznüme katıp sevdim. Daha önce okumuş olduğum halde bir bayram günü rastgele içimden gelerek, elime alıp sayfalarını karıştırırken, kendimi yine aynı hüzne, gözyaşlarına bırakacak kadar sevdim.. Şu dünya da en kıymetli, fakat en kolay fethedilecek olan şey, bir çocuk kalbidir. Gözlerinin içine gülümsemeyle bakarsanız eğer, samimiyetinizden bir parça alıp, o parçayla sizin için köşk kurar kendi kalbinde.. Bir gün çocuk gelişim toplantısındayız. Ve hoca herkese soruyor: 'çocukluğunuza dair aklınıza ilk gelen şeyi söyleyin.' Susuyorum, susuyorum ama tüm gürültüler daha sessiz bu suskunluktan. Küçüklüğüme dair, babasını çok seven, annen mi baban mi diye sorulduğunda baba cevabını verecek bir kız çocuğu beliriyor, ama bu kız çocuğu, bitirdiği her günün ardından duygularını değiştiriyor, artık sevgi kayboluyor çünkü. Şiddetli korku ve zorunlu saygı alıyor yerini... Korku, çaresizliğe dönüşüyor, çaresizlik yalnızlığa, ve bu kız çocuğu artık babasında değil, yalnızlığında kayboluyor. Bence dünyanın en büyük suçu, kız olsun erkek olsun, bir babanın çocuğuna vurmasıdır. Çünkü baba sığınaktır, baba yuvadır, baba işe giderken arkasından ağlanandır, baba harçlık isterken yağcılık yapılan kişidir. Baba, babadır. Baba, baba olmalıdır. Baba Dost'tur. Limandır. Yoldaş, sırdaş, destektaştır. Ve hiç bir çocuk babası yüzünden ağlamamalıdır. Zeze diyor ki; onu kalbimde öldüreceğim. Ve Zeze beni ağlatıyor. Çünkü benim başaramadığımı başarıyor. Defalarca kalpte öldürülen bir baba defalarca tekrar diriltilebilir mi? Ve hoca soruyor yine: "küçüklüğünüze dair ne hatırlıyorsunuz örnek verebilecek olan var mı?." Kimsenin beni tanımadığı bu sayfada içimden geldiğince devam etmek isterdim. Ama bir kitap incelemesinde olduğumuzu söylüyor ikide bir beynim Şeker Portakalı, Zeze, Portuga'nın sivrisineği, seni daha önce okuduğumda eğer bu uygulamayı biliyor olsaydım senden onlarca alıntı yapardım. Fakat merak etme, bugün gözyaşlarımı içimde tutamadığım her bir satırı yine yazacağım. Zeze, Portuga'nın sivrisineği, seni kaç yüzbinlerce kişi okudu bilmiyorum ama, birisinin senin hakkında babası tarafından dövülen yaramaz bir çocuğun hikayesi işte diye anarken duydum. Zeze, sen aldırma ona. Çünkü ben seni Portuga'dan da, şeker portakalı ağacındanda, belki ablalarının hepsinden çok sevdim. Ve Zeze, Şeker Portakalı'nın ikinci ve üçüncü kitabının da olduğunu söylüyorlar. Sana söz veriyorum, onları okumayacağım. Ve sen, hep benim küçük Zeze' m olarak kalacaksın...
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,6bin okunma
··1 alıntı·
1 artı 1'leme
·
27,7bin görüntüleme
22 öğeden 21 ile 22 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.