Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Acılarımızın uykuya ihtiyacı var...
Nam-ı diğer Apê Musa olan
Musa Anter
Musa Anter
, Nusaybin'de bir köy olan Zivingê(Eski Mağara)de doğdu. Nüfustaki ilk doğum yılı 1924 olarak kayıtlıydı. Ancak ilkokula yazılabilmek için yaşı büyütüldü ve 1920 yapıldı. 1917 ile 1920 yılı arasında doğduğu bilinse de, 1920 yılı onu doğum yılı olarak kabul edilir. Hangi yıl olursa
··
631 görüntüleme
Dijwar okurunun profil resmi
Qimil (Kımıl) şiiri hakkında... 31 Ağustos 1959 günü, Diyarbakır’da yayınlanan İleri Yurt gazetesinde Musa Anter, “Amma Ne İleri Yurt” adlı hiciv sütununda “Qimil” (Kımıl) adlı Kürtçe şiir yayınladı. Olayın ayrıntılarına girmeden söyleyelim, “kımıl”, can yoldaşı “süne” ile birlikte, tüm Cumhuriyet tarihimiz boyunca (hatta bugün de) bir türlü baş edemediğimiz bir hububat zararlısıydı. Kürtçe şiirin teması şuydu: Siverekli bir kız, kımıl zararlısı tarafından samana döndürülmüş bir torba buğdayı çerçiye götürüyor, çerçi buğdayın işe yaramadığını görünce, buğdaya karşılık mal veremeyeceğini söylüyordu. Kızcağız da yüzyıllardır gelenek olduğu üzere, üzüntüsünü bir türküyle dile getiriyordu: “Bi çîya ketim lo apo, çîya melûlbûn rebeno/ Ceh seridî lo apo, genim hûrbûn êvdalo/ Qimil hatî lo apo, bi refa ye rebeno/Xwar genimî lo apo, hiştî qâye rebeno” (“Dağa tırmandım amca, zavallı dağ mahzunlaştı/Arpa olgunlaştı amca, buğday un ufak oldu biçare/Kımıl geldi amca, kafile halen de zavallı/Buğdayı yedi, geride samanı bıraktı zavallı….”) Yazar yazının sonunda şiirin kahramanı kıza şöyle diyordu: “Üzülme bacım, seni kımıl, süne ve sömürenlerin zararından kurtaracak kardeşlerin yetişiyor artık.” Kımılın bu metaforik kullanılışını Ankara affetmedi elbette. 6 Eylül 1959 tarihli Cumhuriyet gazetesinde “Doğu illerimizden birinin merkezinde çıkan bir gazetede anlaşılmaz sebeplerle Kürtçe bir şiir neşrediliyor” dendikten sonra “İnsaf edelim. Bu Doğu ili İstanbul değil ki, 20-30 gazete çıksın da insan meşgul bir gününde hepsine bakamasın. Sonra hadi kendisi bakamadı, o il merkezinin zabıtası yok mu, adliyesi yok mu?” diye ortalık velveleye veriliyor, 19 Eylül 1959 tarihli Ulus ise “…Bir soru da benden: Bu gazeteye kim kâğıt veriyor” diye öküz altında buzağı arıyordu. Beklendiği üzere İleri Yurt ve Musa Anter aleyhine dava açılmıştı ancak olay yerelden ulusal düzleme taşmış, sanıkları savunmak için başka şehirlerden avukatlar gelmeye başlamış, mahkeme salonu ve adliye binasının önü miting alanına dönüşür olmuştu. Aynı şekilde Ankara ve İstanbul”daki Kürt asıllı lise ve üniversite öğrencileri heyecanla davayı izliyorlardı. Ödemiş’te yayınlanan Cephe isimli gazete kelleyi koltuğa alarak, Diyarbakır’a ve Musa Anter?e şöyle destek vermişti: “İstanbul gazeteleri kıyamet koparıyor. Diyarbakır?da çıkan İleri Yurt gazetesi Kürtçe bir şiir neşretmiş. Bakın Küstaha. Genelevlere kadar “Welcome” diye Amerikanca yazılan memleketimizde, Kürtçe şiir Garbilik şerefimize dokunuyor…” Durum Ankara’nın canını o kadar sıkmıştı ki, Celal Bayar Diyarbakır Valisi’ne telefon açıp, Musa Anter”in “kafasının ezilmesi”ni istemişti. Ayşe Hür (Taraf Gazetesi, 13.07.2008) “1960’lı yılların ortasında, bütün Kürtlerin “amcası” olan Musa Anter, Diyarbakır’da çıkardığı bir dergide, “Kımıl” adında Kürtçe bir şiir yayınladı. Şiir, ekinlere dadanan kımıl zararlısına, halkın isyanını dile getiren bir halk türküsünün güftesinden ibaretti. Politik hiçbir içeriği yoktu, halkı isyana davet etmiyor, bir sosyal sınıfı diğer sosyal sınıfa karşı da kışkırtmıyordu. Anlayacağınız “zararsız” bir şiirdi, tek “zararı” Kürtçe olmasıydı. Kıyametler koptu. Cumhuriyet gazetesi hadiseyi haber yaptı, haberin başlığı, “Diyarbakır’da, bir dergi, anlaşılmayan sebeplerden, Kürtçe bir şiir neşretmiştir” şeklindeydi ve savcıları göreve çağırıyordu. Savcılar hemen görev başına koştu. Dergi toplatıldı, Musa Anter mahkemeye sevk edildi, bir bilirkişi heyeti oluşturuldu ve “Kımıl Davası” aylarca sürdü.” Muhsin Kızılkaya (Radikal Gazetesi,16/11/2003)
Zîn okurunun profil resmi
Mahkemede, hakim, Apê Mûsa’ya, hakkında, ülkeyi bölmek istediği yönünde iddaaname olduğunu söyleyip sözü kendisine bırakır. Apê Mûsa da; “Hakim bey, ülke hıyar mıdır ki ortadan ikiye bölelim” diye cevap verir. Bu da ek olarak olsun :)
Dijwar okurunun profil resmi
Teşekkürler (:
Heyv’ okurunun profil resmi
Apê Musa: “Vicdanını yitirmiş bir toplum, geleceğini ve gelecekteki tüm güzellikleri kendi eliyle katletmiş, hastalıklı bir toplumdur.”
Ronî roza okurunun profil resmi
tebrikler heval Dijwar Apê Musa' yı gerçekten iyi anlatmışsın . Ne zaman apê Musa ya dair birşey görsem mir Celadet bedîrxan nın Apê Musa hakında söylediği şu sözü geliyor aklıma " çok kürt genci bana yazdıkları yazıları yolluyorlar Musa adında bir genç var iyi yazıyor lakin yazısı çok kötü okumakta zorlanıyorum" ..... Neyse uzatmayayım tekrardan tebrikler:)
Dijwar okurunun profil resmi
Evet güzel bir anı olarak kaldı o da... Tesekkür ederim (:
Zorro okurunun profil resmi
Hemşerisi olmaktan onur duyuyorum ruhu şad olsun ✌
Bu yorum görüntülenemiyor
Harley Quinn okurunun profil resmi
Musa Anter gibi yürekli insanları böyle yaşatıp paylaştığın için kutluyorum seni tebrikler
Bu yorum görüntülenemiyor
Elê ⍟ okurunun profil resmi
O zamann Kürtçe ıslık çalmaya devammm
Bu yorum görüntülenemiyor
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.