mavi efendim benim,
mutlak aşkın kadife geleceği
bir uyur bir uyanır gözlerin açık sular denizi
kendinden geçerken adanmış gemilerin mavi gövdeleri
uzak tuzlu fenerli
söndürür yakılmış seferlerin geri dönüşsüz geleceğini
kaybolduğumuz ve bağışlandığımız
karalar
baştan kara ettiğimiz
o büyük uzaklıklar
bir daha öne çıkmayacak adlarımız
kimsesizliğin esmer serüvenleri
mavi efendim benim,
kadife geleceğim,
atlas geleceğim,
mutlak bildiğim,
nazarım dağılır kırılır gözlerim uzaktan
uzağa baktıkça gittiğiniz denizleri
bazı denizler daha suçludur diğerlerinden
çünkü bilirsiniz,
herkes geçemez bazı denizleri
vedadır bazı tekrarlar
üç dizede mükerrer mavi
mavi efendim benim
kadırganızı karaya çektim
bundan böyle kendiniz biliniz beni.