Günahın Üç Rengi’nde fahişelik, homoseksualite ve sado mazoşist hayatları tanıyor ve onları anlamaya çalışıyoruz. Okuması keyifli ve sizi bunaltmıyor. Konu itibariyle rahatsız edici birkaç yer var ancak onlar da kitabın gerçekçiliğini sağlamlaştırıyor.
Benim tek eksik bulduğum yanı kahramanların iyileştikten sonraki anlarını tadamamış olmamız, bir eksiklik kaldı kitabı bitirince. Kral Kaybederse’yi ya da Camdaki Kız da hissettiklerimi hissedemeden.
Gülseren Hanım kitaplarıyla insana kendi hayatını sorgulatıyor, verdiği bir demeçte de amacının bu olduğunu söylemişti.
Bu kitapta da toplumun uç kesimlerinden üç insanı temele alarak insanı ve travmalarını inceliyor, bize de seyredip düşünmek kalıyor.
Biz okuduğumuz her kitaptan sonra eşimle sohbet ederiz ancak Gülseren Hanım’ın kitaplarından sonra bu sohbetler bir hayli uzuyor, yorum yapacağımız konuşacağımız farklı farklı kapılar açılıyor önümüzde.