Bu gemiyle ilgili ilk detaylı hikayeyi Zülfü Livaneli’nin Serenad‘ında okumuştum. Halit Kakıç’ın Struma’sı ise faciayı tarihi ve politik detaylarıyla, daha çok belgesel niteliğinde ele alıyor. Tarihin tozlu sayfaları bir kere aralandı mı karşılaşılanlar yenilir yutulur cinsten olmuyor genelde. Bu geminin hikayesi de insanlık tarihteki utanç duvarına adını yazdırmış.