Geldim ya nasıl geldim
Bir elimde tarih atlası
Bir elimde güneş humması
Soğutulmaya zorlanmış bir çöl kızgınlığından
Bir kum fırtınasının
Soylu kumcukalarından geldim
Yorgundum susamıştım dilim kuruydu ama
Gördüğüm serap mıydı gerçek miydi
Bilirim ben
Çölün tam ortasında sonsuz bir ışıltıydı
Yedi bin rengi yansıtan renksiz bir kuyuydu
Duruydu aydınlıktı yaz gökleri gibiydi suyu
Uzanıp avuçlasam benimdi
Öyle yakın öyle kolay öyle dokunsam