Gönderi

Akif denince zihinlerde nasıl bir portre canlanıyor? Sanınım Mithat Cemal Kuntay'ın "Üç İstanbul"da çizdiği Şair Raif'inkine benzer bir portre (Hemen herkes romandaki Şair Raif tipinin Mehmed Akif'e tekabül ettiğini kabul etmektedir.) üç aşağı beş yukarı başka zihinlerde de canlanmaktadır. Şair Raif'i şöyle anlatıyor Kuntay: "Bu Raif zaten acı adamdı; tesadüfen güldüğü olursa, yüzü rahatsız olurdu. Dostlarını her gün muayene eder, dünkü adamı bugün aynı adam bulmazsa, bırakır kaçardı; ona göre insan, havasız yaşaması lazım olan mumyaydı, harici havaya bir tarafı değerse çürürdü. (. .. ) Herkese kızmaya niyetlenerek sokağa çıkardı. Zaten sokaktan tiksinirdi. Ve 'Ah, evimden çıkmayabilsem!' derdi. Caddelerden tenha sokaklara sapar, vücudunu duvarlara çevirerek kaçıyor gibi yürürdü. Selamını kimseye vermemek için eliyle beraber cebinde saklardı. Para bilmezdi, insanlığın parasız devrinde yaşıyor gibiydi. Lakırdıya budala, sükuta kibirli diyordu. Makırköyü'nde ağlayan dostu varsa, Erenköyü'nde güleni affetmiyordu. Çiçekler, yıldızlar yüzüne yağsa yine somurtkandı." (Üç İstanbul)
Sayfa 9 - Beyan Yayınları
·
13 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.