Orhan Veli'nin Nahit Hanım'a yazdığı mektupların birinde "Bu hayattan kurtulmayı cidden çok istiyorum." demesi ve 3 yıl bile geçmeden 36 yaşında belediyenin açtığı bir çukura düşerek beyin kanamasından vefat etmesi...Sevgilisinden gelen mektupları alabilmek için şehir merkezine inecek parası olmaması, yayan gidip gelmesi... Yol parasını bırakın pardesüsü ve ayakkabısı bile olmadığı için Ankara'ya sevgilisini görmeye gidememesi...Hayatı boyunca fakirlikle savaşması... Yaprak dergisini çıkarabilmek adına paltosunu ve Abidin Dino'nun kendisine hediye ettiği resimleri satması... Günlerce parası olmadığı için mektup dahi gönderememesi... Böylesi bir hayat yaşasak kim bilir biz neler yapardık. Böylesi bir büyük ustayı rahmetle, saygı ve hasretle anıyorum.