Gönderi

Kur'an'ın gelişinden sonra, Müslüman insanın sürekli inişte olduğu yolundaki hadisler ve bu hadislerin Müslümanlar arasında kabul görmesi tam bir krizdir. Sanki Kur'an, insana doğru yolu göstermeye değil, insanın sonunu hazırlamaya ve bu durumu haber vermeye gönderilmiş bir kitap durumuna düşürülmüştür. Bununla da yetinilmemiş, siyasi çalkantılardan sonra oluşan Müslüman geleneği, Muhammedi davetin tek okuma biçimi olarak bir çeşit siyasi okuma biçimi benimsemiştir. "Ehl-i Sünnet'in hilâfet teorisi genelde fiili durumun meşrulaştırılması çabasıdır." Daha doğrusu "Teoriyi pratiğe göre düzenleyici bir yaklaşım gözlemlenmektedir." Bu algı, Müslüman zihnine egemen olmuştur. Artık siyasi kaygılar, dini kaygılara dönüşmüş ve Müslüman siyasal zihni teolojik bunalıma girmiştir.
Sayfa 160
·
25 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.