Gönderi

Ruh zayıfladıkça beden güçlendi. İnsandaki dengenin beden lehine değişmesi onu lezzet ve şehvet vadilerine savurdu. Büyük otlaklar buldukça coşan, yedikçe geviş getiren hayvanlar gibi kendinden geçti insan. Midesi büyüdükçe beyni küçüldü, şehveti şahlandıkça ruhu daraldı. Değirmenin etrafında dönen merkep gibi hayâtı mutfakla helâ parantezine aldı. Yaşamak için kazanmak zorunda olduğunu kutsaması, ona kulluk için yaratıldığını unutturdu. Abidler silsilesinden koptu. Doğumla başlayıp vefatla kapanan dünyanın hiç bitmeyeceğini zannetti. Gözünü açtığında ise kendisini, “hayvanlar gibi yiyen, ne olduğunu, ne olacağını düşünmeyen, yeri cehennem olanlar”* arasında buldu.
Sayfa 33
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.