Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Disiplin, gelenek, onur bu katı çizgilere sığamayan, ailelerin çizdiği sınırlar, kurallar arasına sıkışıp kalan şiir sevdalısı bir grup gencin hikayesi. Bir öğretmen ve hayatı değişen öğrenciler. Ölü Ozanlar Derneği (1989), oldukça başarılı ve senaryosuyla epey ilgi çekmiş bir filmdir. Senaryosunun bu kadar iyi olması ona En İyi Özgün Senaryo Akademi Ödülü'nü kazandırmıştır. Filmde, oldukça disiplinli, katı eğitim kurallarıyla bilinen ve saygın bir okul olan Welton Akademisi, öğrencilerinin okula yeni gelen edebiyat öğretmeni Bay Keating ile beraber nasıl bir değişim ve gelişimin süzgecinden geçtiğini görmekteyiz. Bay Keating, kalıplaşmış düşüncelerin dışına çıkmayı bir ilke edinerek okulun yöntemlerinin tamamen karşısında yer alır. Öğrencilerinin hayallerini ortaya çıkararak, onlara hayallerinin peşinden koşmaları için gerekli özgüveni aşılar. Bu aşılanan özgüvenle film boyunca öğrencilerin kendilerine ve hayata dair çok şey öğrendiğini, hayata karşı duruşlarının sağlamlaştığını görmekteyiz. Ancak Bay Keating'in yöntemleri okul tarafından pek de hoş görülmemiştir. Öyle ki bu onun okuldan atılmasına sebep olmuştur. Çağdaş eğitim yöntemlerinde artık terk edilmiş olan ezberci eğitim anlayışında öğretmen eğitimin ana ögesidir. Öğretmeni eğitimde merkeze almak öğrencinin öğrenme rolünü göz ardı etmek demektir. Böyle bir eğitim tarzında öğretmenin sözleri mutlak doğrudur ve katı bir disiplin söz konusudur. Filmde yer alan Welton Akademisi, işte bu eğitim anlayışına ve bu disiplinde öğretmenlere sahip bir okuldur. Disiplini, katı kuralları ve başarısıyla orta-üst düzey gelirleri olan ailelerin ilk tercih ettikleri yerdir. Avukat, doktor, mühendis, bankacı öğrencilere olması gereken kişilerin kimler olduğu zorla empoze edilen asla öğrenciye seçim hakkı bırakmayan bir sistem. Öğrenciler, kurallara sadece cezadan kaçınmak için uymaktadır. Oysaki cezadan kaçınmak için uygulanan bir davranış değişikliği kalıcı değildir. Öğrencilerin gelişim özelliklerinin de göz önünde tutulduğu, katı olmaktan uzak, ahlaki ilkelerin öğrencilere benimsetilmesi bu gençlerin hayatları boyunca daha erdemli davranışlara sahip olmasını sağlayacaktır. Öğretmen bir korku unsuru olmamalıdır. Öğrenci, öğretmenine danışmaktan çekinmemeli, ona sorular yöneltebilmelidir. Ancak bu sayede doğru bilgiye bir adım daha yaklaşacaktır. Ve Bay Keating, Carpe diem diyerek bu oyunu bozan öğretmendir. Bay Keating'i, Welton Akademisindeki diğer öğretmenlerden ayıran da bu özelliğidir. O, edebiyatı öğrencilere öğretmekle kalmıyor, hissettiriyor ve yaşattırıyordu. Öğrencilerinin her zaman yaratıcı düşünmelerini destekleyerek onlara öğrenmenin farklı yanlarını gösteriyordu. Bir gün Bay Keating masanın üzerine çıkıyor. < Gelin burdan bakın hayata bakış açınız değişecek.> diyor. Tek tip bakış açısından kurtulun, hayata farklı gözlerle de bakmayı deneyin. Kitaplarının sayfalarını yırtıyor eğitim sisteminin kalıcı safsatalarından kurtulmalarını istiyor. Film eğitim sistemini, ailelerin tutumunu ciddi bir şekilde eleştiriyor. Onlara yanlışları gösteriyor. Filmde editörlük yapan Nill’e babası tarafından artık bu işten uzak durması sadece derslerine odaklanması yönünde baskı kuruluyor. Ebeveyn kendi çabalarını çocuklarının gözlerine sokuyor adeta seni burada okutmak için çok çabalıyoruz lütfen bizim için çalış diyor. Çocuk vicdan azabı duyuyor. Hatta çocuk istemediği halde zorla ailesi istiyor diye tıp seçen, hukuk seçen ama mutlu olmayan öğrenciler oluyor. Eğitimde asla unutulmaması gereken önemli bir konu da öğrencinin psikolojik sağlığıdır. Öğrencinin seçimlerinden ve hayatından mutlu olması eğitimin bir tamamlayıcısıdır. Veliler ve okul tarafından dayatılan mesleki seçimler öğrencileri çoğu kez mutsuz etmektedir. Öğrencilerin gelecek kaygısı taşıması, hayallerini gerçekleştirememesi ve geleceğinin başkaları tarafından kontrol edilmesi onları karamsarlığa sürükler. Özgür düşünce ortamının yaratılması ve farklılıklara saygı duyulması işte bu yüzden önem kazanır. Eğitim sadece teknik bilgiye sahip ve tek tip meslekten bireyler yetiştirmek değil, mutlu yaşayabilen ve hayatta istediği şekilde var olabilen bireyler yetiştirmek demektir. Bir insanın eğitimi ailede başlar. Ailede başlayan bu eğitim, bireyin bulunduğu her türlü ortamda devam etmektedir. Bu eğitim, bazen örgün bazen de yaygın olabilmektedir. Bireyin aileden sonraki en önemli eğitim yeri okuldur. Okul ve çevre, bireyin eğitiminde uyumlu bir şekilde ilerlemektedir. Okulda bulunan öğretmenin mesleki bilgisi ve becerisi ne kadar iyi olursa olsun diğer unsurlarla uyumlu bir iş birliği içerisinde eğitim faaliyetleri yürütülmezse sonuç beklenilenin altında olacaktır. Okul yönetiminin öğrenciler için gerekli öğrenme koşullarını sağlaması, öğrencileri özgür düşünceye yönlendirmesi gerekir. Aynı zamanda okul yönetiminin bunları en iyi şekilde gerçekleştirebilmesi için öğretmen ve velilerle iş birliği içerisinde olmalıdır. Okul yönetimi ve öğretmenlerin yanı sıra velilere de büyük görevler düşmektedir. Örneğin ebeveynlerin baskıcı bir otoriteden kaçınması, demokratik bir tavırla çocukları için hoşgörülü bir ortam sağlaması gereklidir. Ebeveynler, çocuklarına gelecek planları konusunda baskıcı olmamalı ve onlarla arkadaşça bir ortamda fikirlerini belirtmelilerdir. Onlara sadece bir danışman ve rehber görevini üstlenmelidirler. Eğer böyle olmazsa veli-öğrenci ilişkisi olması gerektiği gibi olmaz. Öğrenciye karşı yanlış bir davranış, öğrencinin aileden uzaklaşmasına sebep olacaktır. Filmde, öğrencilerden birinin babasının, çocuğunun hayallerine engel olması sonucunda onun hayattan kopmasına sebep olmuştur. Öğrencilere baskıcı bir şekilde değil bunun tam aksine sevgi ve anlayışla yaklaşılmalıdır. Her öğretmenin kendine has stratejileri ve anlatım tarzı vardır. Eğitimciler kendilerini sınırlandırmamalı, yeniliğe açık olmalı ve özgür olmalıdır. Bunun yanında kendi sesini kullanmalı, kendini bulmalıdır. Bay Keating tamamen kendisi olmuştur. O, öğrencilerin deyimiyle 'kaptan''dır. Bu kaptanın kendine özgü bir dümeni, rotası vardır. Bay Keating kendi sesinin ötesine geçip öğrencilerin gizlenmiş sesi olmuştur. Onun sayesinde öğrenciler tek bir rotayı izlemek zorunda olmadıklarını anlamış ve kendi rotalarını çizmişlerdir.
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201626,3bin okunma
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.