Gönderi

Diyor;
Başka yaşamlara tat verelim derken, kendi öykümüzün tuzunu ihmal ederiz. Kimseler değil, biz yaparız bu hatayı kendimize. Tadımız-tuzumuz kaçar. Oysa bir kez yaşayabileceğimiz ve ne kadar süreceğini bilmediğimiz bir hayat var. Çoğu zaman, bu serüven hiç bitmeyecek gibi erteleriz kendimizi. Sevmeyi, sevdiklerimizi, aşkı... Yanımızdan öylece geçip giderken, biz hep çok uzakta ararız mutluluğu. Bir çocuğun gözlerindeki sevinçle, bir dostun sohbetindeki huzurla, babaannemizin avuçlarından saçlarımıza sürülen sevgi ile yetinmeyi bilmeyiz. Ve ne gariptir ki, hep canımızı yakanlara uzatmışızdır ellerimizi. Tüm bu kırgınlıklara tecrübe der geçeriz. Lakin bazı yaralar kabuk altından kanar. Ve kötülerin bizden çaldığı güveni, iyilere vermekten korkar oluruz. Değişiriz. Bu adamı/kadını ben bu hale getirdim demez kimse. Aksine bu değişimin suç sayıldığı dünya'da, anlaşılamıyor olmak susturur bizi. O yüzden suskun insanları daha fazla üzmeyin. İçlerindeki çığlıkla cebelleşiyor onlar. Seçil Oğuz
·
16 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.