Gönderi

1931 yılının Ramazan ayında resmen seçilmiş bâzı hâfizlar, İstanbul'un büyük câmilerinde Kur'an yerine, Türkçe tercümesi ile "aşır"lar okumuşlardı. Bu hâfızların isimleri ve okuyacakları câmiler, gazetelerde ilân edilmekteydi. Aynı şey 1932 Ramazan'ında (Ocak-Şubat) da tekrarlandı. Bu sefer Kadir gecesinde Ayasofya Câmii'nde terâvihten sonra Kur'an yerine okunan tercümesi, radyodan da verilmiş; Ramazan'ın son Cuma'sında ise smokinli olarak Süleymâniye minberinden hutbe okuyan Sâdeddin Kaynak'ın resmi gazetelerde çıkmıştı. 1932 yılın Ramazan ayında ilk resmi tebliğ ile Ezan'ın Türkçe okunması mecbur kılınmıştı (1941 yılında okumayana hapis cezası kanunlaşmıştır).O yllarda "ezan" gibi Kur'an'ın da aslının terk edilmesi, sık sık gündeme getirilmekte idi. Bu olanlardan sonra Türkiye câmilerinde, Kur'an'ın aslı yerine tercümesinin okutulması için hazırlik yapıldığı endişesine kapılan Mehmed Âkif, kendi tercümesinin Kur'an yerine konulacağından korkarak, bitirmiş olmasına rağmen tercümeyi vermemiştir. Bunun için 1931 yılı Aralık ayı içinde, tercüme işinden vaz geçtiğini bildiren, resmî olarak düzenlenmiş bir yazı ile birlikte, bin lirayı da iâde etmiştir.
Sayfa 140
·
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.