Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

640 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
"Bir kör'ün bir sağır'a 'Çok güzelsin...' demesi miydi 'Aşk'?" "Çıkılmaz! yazdığı halde, ille de girdiğim sokağın adısın sen; Aşk!" "Cennet onun kokusundaydı çok zamandır... Yeri gözlerinde durağı yüreğindeydi..." "Sessizlik en çok sen yanımdayken acıtıyor beni. Sözlerin, başka sırların kapılarını aralayan sır dolu anahtar gibi. Konuş... Durma! Vur! Bir kuru sözle... Mermisiz öldür beni!" "Hangi cennetin saflığına sığınmıştı masum yüreği, Nasıl güzel bir varlığa bürünmüştü onun yareni..." "Hayatı buradan içiyor, yaşamı senin iki dudağının arasından çıkacak sözle durduruyorum. Sen bende öyle fazlasın ki ben bazen ben olmayı unutuyorum." "Bazen sevmek için gitmek gerek... Bazen sadece sevdiğin için, yitmek gerek..." "Vicdan azabından gözüne uyku girmesin Arda Mertoğlu. Dilerim gören gözlerin bir daha beni görmesin! Sen, bende bittin. Ben, olmayan sende zaten yoktum." "İkide birde sanki suçlarcasına bunu söyleyip duruyordu kıza. 'Bana ne yapıyorsun?' Ne yapabilirdi ki sadece seviyordu!" "Hırçınlaşan Sevil elindeki parfüm kutusunu kardeşine fırlatıp 'Senin ağzını yırtarım velet. Bana eziyet için mi üretti amam seni lan! Yıkıl karşımdan... Seni hayal kırıklığı fabrikasının hatalı üretimi!' Ardından avaz avaz bağırdı. 'Anne... Oğlun koltukların tepesinde zıplıyor." #Müjdeaklanoğlu (Bu arada üçüncü bölümü okurken Arda'yı boğasım geldi. Hazal'a nasıl sözler söyleyip kızın yüreğini param parça etti... Tamam Arda'nın da yüreği acıyordu ancak o şekilde davranıp o kelimeleri kullanması mı gerekiyordu... Sanki Hazal'ı tanımıyor...) “ Aşk; bir uçurumun kenarında gözleri bağlı yürümekti.” “Katır tepse yine iyiydi kuzu yüreğini… Bu sefer üzerine resmen deve çökmüştü…” “Sen benim arayıp da bulduğum değil, hiç hesapta yokken âşık olduğumsun…Seni seviyorum…” “Eğer beni sevebilecek kadar deliysen, yüreğimi çalmayı hak edecek kadar mertsen, tutku uğruna yalan söylemeyecek kadar şerefliysen… Ben de senin için ölecek kadar yürekliyim…” “Örümcek ağları gibi dolaşık ve yapışkanımsıydı kaderi… Ve kader sevdalıya sonradan değil, bilirdi ki, doğmadan yazılırdı…” “Gözlerimizden önce daha farklı bir dünyada tanıştık seninle. Karanlığın içinde bulduk birbirimizi. Kimsenin başaramadığı bir âlemde, korkunun, kâbusun, zorluğun hüküm sürdüğü müebbetle tanıştık. Şimdi sadece gözlerimizin ışığa alışmasını bekliyoruz. Biraz gözlerimiz kısılacak, sonra güneşe bakmaya alışacağız. Tıpkı karanlıktan, aydınlığa çıkmak gibi… Sen benim aydınlığımsın, kaderimsin, el değmemiş geleceğim, her şeyden önce ‘şansım’sın. ‘kör talihim’sin… Baksana talihe, Rabbim seni bana hediye etti, sen benim en umulmaz anda hayatıma giren ferahlığımsın…” “Sen bende, ben ölürsem ölürsün… Sen ölürsen ben, zaten ölürüm…” “Bir doktorun hastasına ilaç yazması gibi, bir aktarın deva olarak merhem sürmesi gibi eşsizdi dilinden dökülen kelamlar. Yaralı bir kuşun kanat çırpışları gibiydi birbirlerine son dokunuşları. Zayıf, titrek ve canhıraş…” “Verdiğin değerin karşılığını görmüyorsan… Gördüğün değeri ver ki herkes yerini bilsin…” “Ne olur sessiz durma diye haykırarak yalvardı kızın yüreği sessizce… ‘durdur beni, gitme de! Kollarının arasına al ve hatalı davrandığını söyle. Gitmeme izin verme Karagözlüm… Sev beni… Benim seni sevdiğim kadar, sen de beni çok sev… Öldürme!” “Kalp atmayı unutabilir miydi hiç? Eğer öyleyse, artık ikisinin de kalbi atmayı unutuyordu. Bir mazi böyle yok sayılabilir miydi? Şimdi geçmiş cayır cayır yanıyordu. Bir aşk, böyle yaralar alıp, hâlâ kanayarak yaşayabilir miydi? Aşkları can çekişirken bile yaşıyordu!” #Müjdeaklanoğlu ( On beşinci bölüme geldim Arda ve Hazal bütün duyguları hisleri yaşattı bana. Yalnız Arda’ya o kadar kızdım ki yaptıklarından ve davranışlarından ötürü, gerçekten seven saf bir yüreği bulmuş daha ne istiyor. Tamam Hazal’da bir keçi gibi inat yalnız Arda’nın ondan aşağı yeri yok. Pınar’ın yaptığına ne demeli… Onu ayrıca kenara alıp didik didik etmek istiyorum. Olanlardan sonra Hazal’ın babasının karşısında yaşadığı duygular… Hazal’ın yüreği paramparça olurken benimde içim kan ağladı ve bugün beni öylesine hassas öylesine duygusal yaptı ki halen kendime gelemedim. “sen bende ben öLürsem öLürsün sen öLürsen ben zaten öLürüm!!!” parçasını kaç defa dinledim bilmiyorum… Eserin sonunda bakalım bizleri neler bekliyor…) Bu arada kayısılar fabrikanın bahçesinden. Görsellerde paylaştığım diger meyva ve ağaçları da fabrikadan
Baksana Talihe - 2
Baksana Talihe - 2Müjde Aklanoğlu · Parola Yayınları · 2015147 okunma
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.