Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

*Büyük Kurtarıcıya
Edirne önünden Urfa’ya kadar Her yerde inilti, gözyaşı vardı. Mektepler, mabetler, yurtlar, ocaklar Birer boş harabe, birer mezardı. Ecdadın en yüksek mukaddesatı: Tarihi, bayrağı çiğneniyordu. Endülüs halkının mukadderatı Türk’e verilmek isteniyordu. O kara günleri yaşıyorduk ki Merhamet, adalet hepsi yalandı. Bu günler tarihin itham ettiği Devirler gibi bir melun zamandı. Böyle bir zamanda ey kahraman sen Kurtuluş gününde şüphe etmedin. Dost düşman “Bu devlet ölüyor” derken Ortaya atılıp sen “Hayır!” dedin. Bir hain ve alçak tiran’a karşı “Bir millet satılmaz!” diye haykırdın. Cellâda verilmek istenen başı Dik tutup ölüme şarkı çağırdın. İnönü, Sakarya ve Dumlupınar... Bunlarla mağrur ol sen ey muzaffer! Ölümün yonttuğu bu yalçın taşlar Tarihe dikilmiş tunç abideler. Metristepe’den yükselen kubbe Şerefin, namusun bir siperidir; Şu Duatepe’yle şu Kocatepe Bir büyük türbenin bekçileridir. Bu aziz toprakta yurt için ölen, Hürriyet yolunda can verenler var; Bir büyük aşk için kanı dökülen, Hak için mucize gösterenler var. Ben seni burada bir dağ üstünden Güneşin doğduğu bir yerden gördüm; Sevinçle ağlayan halkın önünden İzmir’e Bursa’ya giderken gördüm. Sen burdan yoluna bakan yerlere Yelesi dalgalı atını sürdün; Kızları ağlayan kırk esir şehre Hürriyet götürdün, necat götürdün. Bak, senin sunduğun bu kutlu zafer Yaşlıyı genç etmiş, çirkini güzel; Bak, burda görülen bütün çehreler Şerefle yükselmiş birer tunç heykel. Bak, burda alınlar yukarı kalkık, Ormanda ağaçlar kadar sayısız, Çarptığı duyulan bağırlar açık, Bir türkü söylüyor burda her ağız. Zira, sen milletler esaretini Lağvetmek ruhuyle dünyaya geldin; Gururun ve hırsın cinayetini Cezaya çarpacak bir demir eldin. Senin de ruhunda aslanlar, devler... Hayata hükmeden kudretler vardı; Gözünün içinde lavlar alevler... Varlığı titreten dehşetler vardı. Esirler, mazlumlar için sende de En içli şairin bir kalbi vardı. Harise, zalime karşı çehrende Bir korkunç devrimci gazabı vardı. Sende de dünyalar devirenlerin Ayakta tutmayan darbesi vardı; Zamanı yolundan çevirenlerin Zincire vurulmaz hür sesi vardı. Şüphesiz, Türklerin, sen ey halâskar Bu dehre şan veren kahramanısın! Lâkin kahraman olduğun kadar Asrın da en büyük bir insanısın. Bu arzın o aziz evlâdısın ki Sesinde dünyanın davaları var. Her esir toprağın üzerindeki Mazlumlar seninle bir gurur duyar. Hürriyet âşığı olan her millet Seni bir hemşeri yapmak istiyor; Büyüklük arayan bir insaniyet Sana: “Ey kahraman, benimsin!” diyor. Zira sen: “Hak ben’im!” diyen kuvvete En adil silâhı kullanan erdin; Kahraman arayan her memlekete Kendini bir örnek diye gösterdin. Ne mutlu sana ki doğduğun toprak Dünyanın en kutlu bucağı oldu: Zaferle diktiğin alevden bayrak Her ırkın hürriyet sancağı oldu. Bunun her damlası bir fenerdir ki, Yayılan ışığı bütün beşerin. Dikenli yollarda bir ülkedir ki, Kanayan ayakla yürüyenlerin.
Mehmet Emin Yurdakul
Mehmet Emin Yurdakul
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.