1000kitap'ta şair ol(ama)mak(!)
1000kitap'ta şair ol(ama)mak(!)
Bu iletimi okuyup alınan arkadaşlar olabilir, ya da yorumlarda linç girişiminde de bulunabilirsiniz bana ama artık bu duruma birinin el atması gerektiğini düşündüğümden yazma gerekliliğini duydum bu iletiyi.
Baştan diyeyim öyle şiirden pek anlayan biri değilim. Sadece 3-5 epik şiiri bana bir yerde oku denirse
··
15 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Ara Güler diyor ki:
"Ne adamlar var. Bana soruyorlar, sen ne marka makineyle fotoğraf çekersin? diye. Fotoğraf makineyle mi çekilir? Şimdi en iyi, en gelişmiş daktilo bende olsa en büyük yazar ben mi olurum? Roman daktiloyla mı yazılır? Arkadaş fotoğraf kalple çekilir. Ben Singer dikiş makinesiyle de fotoğraf çekerim.
Şunlara bak! Alıyorlar Canon'u, Nikon'u ellerine, yola düşüyorlar. Bir köylü gördün, dur! İki şip şak, tamam. Koyun sürüsü mü gördün? İki şip şak, tamam. Ben bir çobanın resmini çekeceksem onunla oturmalıyım, birlikte yemek yemeliyim, gece çadırında kalmalıyım... Onu tanımalıyım. Fotoğrafını ancak ondan sonra çekebilirim..."
Bir kaç kelime karalamakla edebiyat yaptığını zannedenler için bu sözler bir şey ifade eder mi acaba?
(Daha önce paylaşmıştım. Ara Güler cevap vermiş. İnsanın şiire de kendisine de saygısı olmalı.)
Bu yorum görüntülenemiyor
Meyve veren ağacı biraz taşlamak gibi olmuş ya neyse. Burada şiir ya da dörtlük ya da mani her ne derseniz işte onları yazanların hiçbiri zaten kendilerini Can Yücellerle, Cemal Süreyyalarla veya da Nazım Hikmetlerle bir tutup kendine şair demiyor. Onun için takmayın rahat olun kimse önünüzden bir şey kapmıyor sizin; kimse de şiir yazarak kendine şair diyerek ego yapmıyor. İleride ne diyeceksiniz bu arkadaşlara önceden şaire laf ediyordunuz şimdi de yazdıklarına şiir dediğine mi laf edeceksiniz. Şair olmak için kitap basıp satmak mı gerekiyor şiir yazmak duygularını yansıtmak yeterli olmuyor mu acep. Hem zaten şairin sözlük anlamına bakarsanız bu iletinin yersiz olduğunu anlarsınız.
Ahmed bey, iletiniz güzel ve bazıları açısından da bir o kadar da "dokunaklı" olmuş. Şiir ince bir sanattır ve gerçek anlamda şairlik yüce mertebedir. Eleştirmizi o düzeye yükseltirsek hepimiz eleniriz. Şiir yazmak iki şekilde oluyor: ilhama dayalı ve bilgiye dayalı.Birinci grup şiir yazanı eleştirirsek der ki, beni değil içimdekini eleştir. Tabii içindekinin söylediklerini şiir kalıbına aktara bilmek için şiirden anlaması lazım. Bu doğal yetenek ve az çok bilgi gerektiren şairlik türü. Tıpçı,, hukukçu, siyasetçi vb. olupta şiir yazanlar bu gruptandır. Diğernde ise çok iyi dil- edebiyat ve şiir kuralları bilinmeli artı genel bilgi düzeyi iyi olmalı. Böyle şairler bir durumdan veya konudan esinlenerek/etkilenerek şiir kurallarına uymak zorunluluğuyla yazarlar. Birinci grup şiir yazanları eleştirmek zor; eleştiriye kapalı olup belli kuralları olmaz.Bir de bu iki grup dışında üst düzey şairlik var. Onlar başlı başına birer hazine, tapıntı ve servettir.İlk bakışta birinci grup şairler gibidirler ama ikinci grubun da özelliklerine sahiptirler.Hatta her ikisinden daha üstündürler.Onlar anlatıcı, eğitici ve cığır açıcıdırlar.
Sizin iletinizin, deneme yapanlar ve şiiri hafife alanlar için olduğuna inanmak istiyorum.
Birincisi Demet hanımında dediği gibi üslubunuz doğru değil.İkincisi bir şeyler karalayan biri olarak eleştirinizden elbette pozitif dersler çıkarttım lakin şimdi kendi ifadenizle öyle şiirden pek anlayan biri değilim ve şiir cahiliyim diyen birinin sözüne ne kadar itimat edelim siz söyleyin.
Yorum yazan arkadaşlarımız da nezaketi belirmek için yazıyor.Keşke edebi eleştiriler yapılsa da söylenen kelimeler daha güzel söylense.Ayrıca burda kimse kendini şair ilan etmiyor, yazdıklarını -duygularını- paylaşıyor. Eğer beğenmiyorsanız veyahut edebi -olumlu- eleştiri yapmıyorsanız şiiri okumadan geçebilirsiniz.Selametle..
Ahmed Yasir Orman belli ki güzel ve mantıklı şeyler ifade etmek istemişsiniz ancak pek de güzel bir şekilde ifade edememişsiniz. Keşke daha tatlı ve yumuşak bir dille belirtseydiniz düşüncelerinizi.
Ahmed Yasir Orman biz yazdıklarımızı paylaşanlardan acaba kaçımızı yakından tanıyorsunuz? Kimin ego sahibi olup olmadığını nereden bileceksiniz? Şahsım adıma belki paylaştığım mısraları görüp beni katmışta olabilirsiniz ancak üzerime alınmadığımı belirtmek isterim. (Bunu da egomdan yazdığımı düşünmeyin lütfen :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.