İnancımızı kaybettik ve yaşamın amacını merak ederek etrafta dolanmaya başladık. Eğer sanat, arzuların boş yere dışa vurulmasından başka bir şey değilse, eğer din, sadece kendini kandırmaca ise, neye yarardı yaşamak? İnanç, bize her zaman her şeyin yanıtını vermişti. Ama hepsi de Freud ve Darwin'le birlikte lavabodan akıp gitti. Biz kaybolmuş bir halktık, hâlâ da öyleyiz.