Ütopyası olmayanlar kendilerini de dünyalarını da değiştiremezler, o zaman bizim adalet çağrımız ve arayışımızın ne anlamı olabilir. Aşırı gerçekçilik konformizmin getirdiği bir hastalıktır, bu da nihayette, insanın dünyayı yurt edinmesiyle neticelenir.