Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

336 syf.
10/10 puan verdi
·
35 günde okudu
Jose Saramago efsanesini yaratan kitap; Körlük 1995 yılında yayımlanan ve yazarın ülkemizde de tanınmasında büyük katkısı olan eseri Körlük kahramanın direksiyon başında aniden körleşmesi ve bunun salgın bir hastalık gibi tüm şehre bulaşmasını konu alıyor. İsimlerin, kültürlerin, coğrafyaların olmadığı bu kitap insan doğasının inkar edilemez kötü yanlarını ve vahşetini gözler önüne seriyor. Yazarın insan aklının körlüğü için kullandığı bu eşsiz metaforla kitap siyaseti, devletleri, dini ve bize öğretilen ahlak kurallarını sorguluyor. Yazarın bir söyleyişini okumuştum yazdığı en zor roman körlük romanıymış.Yanlız buradaki körlük İnsan aklının körlügüne dair bir metafor.Bunu da şöyle açıklıyordu;Bir yandan gezegendeki kaya oluşumlarını incelemek için marsa adam gönderiyoruz.Ama bu dünyada milyarlarca insanın aç kalmasına göz yumuyoruz.Bu büyük bir çelişki. E ya körüz yada deliyiz diyordu.Okurken acaba gözümüzle değil de beynimizle mi görüyormuşuz diyeceksiniz.Fazla detaya inmesem mi?Kitabın beyaz körlük olarak düşünülen görebilme fonksiyonunu yitirmemiş olan kalp ve aklımızın süt beyazı bir körlük salgınına maruz kaldığı için görememesi olarak nitelendirebiliriz.O boşlukta kendinizi arayıp duruyorsunuz.Çünkü körlüğün karanlıktan ibaret olduğunu düşünüyorsunuz.Roman türü üzerine sıkı bir tartışmayı tetiklemesiyle de göze çarpıyor.İlerleyen sayfalarda da körlüğün tüm ülkeye yayıldığını öğreniriz. Tüm toplum körleşir ve yaşanan olağanüstü hâl koşullarında yaşananları kaydedecek bir tanık kalmaz. Tanığın olmadığı durumda insan kötülüğünün sınırları nereye dayanır? Jose Saramago’nun ana sorularından biri budur. Fakat anlatılan hikâyenin her an yaşanabilirliğine okuru ikna etmeye yönelik bir strateji izler Saramago.Yazarın gerçekliği dağıtmaya yönelik stratejisi, somut gerçeği daha fazla vurgulamasına olanak yaratıyor aslında kitabında.En etkilendiğim yeri Spoiler içerebilir!!! ...örneğin, koyu renk gözlüklü genç kıza göz damlasını satan, eczacı kalfasıydı, birinci kör, doktora şoförün taksisiyle gitti, polis memuru olduğunu söyleyen kişi, kör hırsızı sokakta bir çocuk gibi ağlarken bulan polisti, oda hizmetçisine gelince, koyu renk gözlüklü genç kız çığlıklar atmaya başladığında odaya ilk giren kişiydi. Bununla birlikte, bu yakın ilişkilerin hepsi, uygun bir fırsat çıkmaması, kimsenin bu yakın ilişkileri bilmemesi ya da duyarlı ve incelikli davranma gereği yüzünden gözler önüne serilmeyecek. Oda hizmetçisi, gördüğü kadının burada olduğunu aklının ucuna bile getirmeyecek, eczacı kalfasının koyu renk gözlük takan ve göz damlası alan başka müşterilere de hizmet ettiğini biliyoruz, kimse çıkıp da burada araba çalan bir hırsızın bulunduğunu polise gammazlama düşüncesizliğini göstermeyecek, şoföre gelince, son günlerde arabasında kör bir müşteri taşımadığına yemin etmeye hazır. Birinci kör, buraya tıkılanlardan birinin arabalarını çalan it olduğunu karısının kulağına tabii ki fısıldadı, Ne büyük bir rastlantı düşünebiliyor musun, ama bu arada, bacağındaki yara yüzünden o zavallı şeytanın çok berbat bir durumda olduğunu öğrenmiş olduğundan, Bu ceza ona yeter, diyerek gönül yüceliği gösterdi. Keyifli okumalar diyemiceğim çünkü tedirgin bir şekilde okuyacaksınız....
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,5bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
1.996 görüntüleme
zey okurunun profil resmi
O kadar güzel yazmışsınız ki hayran kaldm valla.
Zehra Kara okurunun profil resmi
Böyle düşündürdüysem ne mutlu bana🌸
Öldü okurunun profil resmi
Körler arasında tek gözlüler kraldır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.