Muhyiddin-i Arabi'nin " Şeceret'ül Kevn " adlı eserinden iktibas edilerek cep kitabı şeklinde hazırlanmış olan bu kitap yıllar önce okumuş olduğum, daha önce bir kaç kitabımda olduğu gibi bir arkadaşın okuma isteği üzere götürüp, geri gelmeyen kitaplarımdan sadece biri... :) Kitap genel bakış olarak sayfa sayısına bakıldığı zaman basitmiş gibi gelebilir ; - Bu da kitap mı ' diye bir düşünceye sevk edebilir!... - Evet kesinlikle okunmaya değer dolu dolu hayatın denklemine koyabileceğimiz, bize çok şey katabilecek, bir solukta okunabilecek bir kitap!... Kitapta bahsi geçen mevzu ; Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtu Vesselâm ile şeytan arasında geçen, soru ve cevaplar şeklinde bir konuşma olup, Muâz b. Cebel'in, (r.a) İbn Abbas'dan (r.a) rivâyet edilen bir hadis-i şeriftir; Allah'u Teâlâ 'nın Peygamber Efendimiz ve sahabelerin de bulunduğu bir sohbet meclisine İblisi göndermesi, İblisin hem görünüşü itibariyle hemde insanları kandırma yolunda sarsıcı açıklamalarına yer verilmektedir. Melun azılı Şeytan'ın insanları kandırma yolunda çarpıcı açıklamalarına gerçekten çok şaşıracaksınız. Şeytanın açıklamalarından en çarpıcı olan bir alıntıyı aktarmak istiyorum ; “ Ümmetime saadet ihsan eden ; seni taa, belli bir vakte kadar şaki kılan Allah 'a hamd olsun Rasûlullah ( S.A.S) Efendimizin o cümlesini duyan iblis şöyle dedi : Heyhat, heyhat... Ümmetin saadeti nerede? Ben o belli vakte kadar diri kaldıkça sen ümmetin için nasıl ferah duyarsın? Ben onların kan mecralarına girerim. Etlerine karışırım. Ama onlar benim bu halimi göremez bilemezler. Beni yaradan, beni baas gününe kadar mühlet veren Allah'a yemin ederim ki ; onların tümünü azdırırım, cahilini, alimini... Ümmilerini ve okumuşlarını... Facirlerini ve abidlerini... Hasılı bunların hiçbiri elimden kurtulamaz. Fakat Allah'ın halis kullarını, evet, bunları azdıramam.” Karşımızda bu şekilde gözle görülmeyen, bizimle savaş halinde azılı bir düşman var. Savaş sadece topla tüfekle olmaz. İnsan savaşmadan önce düşmanını iyi tanımalı, iblis bize nefsimizle hükmediyor. Nefis ile mücadeleye dikkat çekmek için Uhud Savaşı'ndan dönerken Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) sahabelerine en büyük cihadın nefis ile yapılan cihad olduğunu belirterek "Küçük cihattan büyük cihada dönüyoruz" buyurmuştur. (Tirmizi/ Cihad-Razi, XXIII, 72; Beydavi, II, 97) İnsanı Allah'a yaklaştırmak ve manevi derecesini arttırmayı amaçlayan tasavvuf yolu, nefis terbiyesi üzerine kurulmuştur,nefs ise Şeytan'dandır. Bu kitapla en azılı düşmanımız şeytanı tanıyacak, bu düşmana karşı nasıl bir yol izleyeceğiz, ona göre nasıl bir tavır takınmamız gerektiğini idrak edebileceğiz! İncelemeye son olarak kitabın içeriğine uygun bir ayetle noktayı koyalım inşallah... “Ey insanlar! Allah’ın verdiği söz bütünüyle gerçektir; dünya hayatı sizi aldatmasın. Sakın o çok aldatan şeytan da sizi Allah ile aldatmasın. Şeytan size düşmandır; onu düşman bilin. O, taraftarlarını sadece alevli bir ateşin arkadaşı olmaya çağırır.” (Fatır 35/5-6). Vesselâm.

Şeytanın HileleriMuhyiddin İbn Arabi · Şadırvan Yayınları · 2011488 okunma

·

84 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.