Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

140 syf.
9/10 puan verdi
·
51 günde okudu
----spoil içerebilir--- Anlaşılırlığının çokta kolay olmadığını düşündüğüm bir kitap. Zor bir kitap. Zaten "her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır". Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk kısımda; kitaptaki karakterin yeraltı dediği zihninden geçenleri, bilinçaltını, fikirlerini anlatıyor. Bunu da büyük bir cesaretle, dürüstlükle yapıyor. Bu kısım okuyucunun da kendisi ile yüzleştiği kısım. İkinci kısımda ise, karakterin hayatında geçen birtakım olayları anlatıyor. İkinci kısmı okunduğunda ilk kısım daha anlamlı, anlaşılır hale gelmeye başlıyor. Karakterin yeraltını daha kolay çözmeye başlıyorsunuz. Ben, kitapta ilk kısımla ikinci kısmın yer değiştirilmesinden yanayım. Çünkü, kitap o zaman çok daha anlaşılır ve ilk kısmı okurken anlamlandıramadığım, çözemediğim ifadeleri daha kolay anlayabilirdim. Dostoyevski sınırları zorlamış. İnsan zihninin en karanlık köşelerini oldukça güzel ortaya çıkarmış. İnsan zihninde adeta ameliyat yapıyor. Karakterde herkesten bir parça özellik var. Karakter saplantılı, bencil, depresif, hırslı, umutsuz, aşırı gururlu. Kendi içinde çelişkilerle dolu. Hayatı intikam üzerine kurulu... Bence bunun sebebi, karakterin sevgisiz ve ilgisiz büyümüş olması. Bu nereden anlaşılıyor? Kitabın ikinci kısmında karakter, öksüz olduğunu ve kendisini sürekli azarlayan akrabalarından bahsediyor. Akrabaları tarafından da sevilmiyor. Akrabaları, karakterimizi başlarından savmak için bir okula göndermiş. Okulda da sevilmiyor. Arkadaşlarının onunla alay etmesinden şikayet ediyor. Alaylarının sebebini, arkadaşlarına benzemediği için olduğunu düşünüyor. Bu durum karakterin daha çok içine kapanmasına, arkadaşlarından nefret etmesine ve karakterinde belirttiği gibi boyundan büyük bir gurura saplanmasına sebep oluyor. Arkadaşlarının alaylarından kurtulmak için hırsla kendini derslerine veriyor, en iyi öğrenciler arasına girmeye çalışıyor. Aslında kendisini çevresine karşı bir şekilde ispat etmeye çalışıyor. Okulda en iyi öğrenciler arasına girdiğinde arkadaşlarının alayları kesiliyor. Ama, karakterin aşırı gururu, kendini arkadaşlarından üstün görmesiyle, arkadaşlarına karşı olan soğukluk ve düşmanlığı devam ettiriyor. Sanki onun bu durumu bütün hayatına yansımış. Sürekli olarak, kendi içinde hesap halinde. Kitabın bir yerini, Dostoyevski'nin Suç ve Ceza kitabında geçen bir bölümüne benzettim. Karakter buhran anında Liza'ya içindekileri itiraf ederken, aklıma Raskovnikov'un Sonya'ya suçunu itiraf ettiği yer geldi. Acaba Sonya'nın da liza gibi genelevde çalışması bir tesadüf mü? işte orasını bilemedim...
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,9bin okunma
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.