Bir kış sabahı, Barroux kaldırımda bir defter bulur. Defterde, 1914 yazında seferberlikle silah altına alınmış bir Fransız askerinin savaşta geçirdiği ilk haftaların anlatısı yer alır. Meçhul asker deftere ismini yazmış olsa da zamanla silinmiş ve okunmaz hâle gelmiş. Güncenin sahibi, savaşın ilk günlerini, ayrılığı, varış noktası belirsiz yolculukları, mektup yolu gözlemeyi, bitmek bilmez geceleri, topların kulakları sağır eden sesini ve korkuyu anlatır... Özgün metin, Barroux’nun resimleriyle.
Savaşa dair bir günlük olmasına rağmen savaşın sıkça ele alınan kanlı yüzünden çok, sıradan bir askerin (nerede uyuyacağı, ne yiyeceği, bilmediği bir yere doğru ne kadar yürüyeceği vs.) savaş esnasındaki gündelik yaşantısını farklı bir perspektiften bizlerle paylaşıyor. Kitabın en önemli yanı I. Dünya Savaşı’nda bizzat bulunmuş bir askerin gerçek deneyimlerini aktarıyor olması.
Sepya tonundaki siyah-beyaz desenler anlatının sade ve naif tarzıyla uyumlu; okura şimdiki zamanda profesyonel bir çizerin elinden çıktığını unutturuyor, böylece not defterinin gerçek bir parçası gibi görünüyor.