Gönderi

“Neresiydi orası?” “Hapishane. Kitabı yazmaya hapishanede başladım.” “Gerçek bir hapishane mi demek istiyorsun? Kilitli hücreler, demir parmaklıklar filan? Göğsüne numara yazılı gömlekler?” “Evet, gerçek bir hapishane. Connecticut, Danbury’ deki federal hapishane. O otelde on yedi ay konakladım.” “Vay canına! Peki nasıl oldu da hapse girdin?” “Çok basit. Askere çağırdıkları zaman gitmeyi reddettim.” “İnançlarına aykırı olduğu için mi reddettin?” “O gerekçeyle başvurdum, ama dilekçemi geri çevirdiler. Konuyu biliyorsun herhalde. Eğer barışı savunan ve tüm savaşlara karşı olan bir dine bağlıysan, başvurunu dikkate almaları söz konusu. Ama ben ne Quaker’ım, ne de Adventist, üstelik savaşların tümüne de karşı değilim. Yalnızca o savaşa karşıydım. Ne yazık ki, onlar da beni o savaşa göndermek istiyorlardı.”
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.