Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Elçilik Heyetlerinin Organizasyonu Diplomatik görüşme ve pazarlıklara doğrudan doğruya katılmayan prensler, elçilerini yolluyorlardı. Nitekim, 1229 yılında, dinsel karakterinden ötürü her türlü tehlikeye karşı korunan bir papazla Smolensk kentinde oturan ünlü bir bilgin, Alman kentlerine yollanmışlardır elçi olarak. Yolların güvensizliği ve ulaşım araçlarının düzensizliği, elçilerin dokunulmazlığı sorununa gerçekten büyük bir önem kazandırıyordu. Nitekim, 1229 tarihli Smolensk Antlaşması’nda, bir elçinin öldürülmesi hâlinde suçluya çift para cezası veren bir hüküm getirilmektedir. Şöyle diyor antlaşma: “Bir elçi suikasta kurban giderse, bunun için alınacak para cezası, adi cezaların iki katıdır (vira)”. 1270 tarihli Novgorod Antlaşması da bu kuralı sürdürüyor: Bir elçiyi öldürenlere, adi bir cinayetiçin biçilen para cezasının iki katı olmak üzere, yirmi gümüş mark tutarında ağır bir ceza biçiyor. Boşuna konmuyordu bu koşullar: 1223 yılında, Moğollara karşı sefere başlamış olan Rus prenslerine yollanan Tatar elçileri, Ruslar tarafından hemen o anda kılıçtan geçirilmişti. Elçi dokunulmazlığının böylece çiğnenmesine neden olarak, o sıra Tatarlarla savaş hâlinde bulunmalarını, göstermeye kalkmıştı Ruslar. Ama bu, kabul edilebilir bir mazeret değildi elbette. Hemen belirtelim ki, öfke duyulan elçiler, öldürülmekten çok, zorla alıkonuyorlardı. 1142 yılında, prenslerinin kim olacağı konusunda Kiev düküyle anlaşmaya varamayan Novgorod elçilerinin durumu bu olmuştur örneğin. 1167 yılında Vladimir büyük prensi Andre Bogoliyubski de aynı şekilde davranacak ve Novgorod elçilerini “alıkoyacak”, yani tutuklayacaktır.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.