Türk edebiyatında dönüp dönüp okuduğum ve sanırım en sevdiğim eserlerin başında geliyor Çalıkuşu. Bi yerde şöyle yazmışlardı, bir devletin tarihine bakmak isterseniz o devletin romanlarına bakınız diye, cumhuriyet öncesi ve sonrası eserlerde sıkça buna rastlıyoruz. Reşat Nuri bu toprakların, görünen ve görünmeyen, yansıtılan ve aslında olan yüzünü o kadar edebi bir dille eserine geçirmiş ki, okur kendini Anadolu’nun bağrında Zeyniler köyü mezarlığının başında dımdızlak kalmış köy öğretmeni gibi hissediyor, Feride’nin mücadelesi aslında bugün bile, bu topraklarda öğretmen olup, senelerce atama bekledikten sonra yolu olmayan köylere, okulu olmayan nahiyelere giden bütün Çalıkuş’larının mücadelesidir. Cumhuriyet’ten beri onca hükümet değişti, her sene yönetmelikler, şunlar, bunlar bir ton zırvalıklar değişiyor fakat sistemin kokuşmuşluğu o zaman neyse şimdi de öyle. Gün geçmiyor ki atanamadığı için intihar eden genç kardeşlerimizin haberini görmeyelim. İşte böyle, ne iyi ettin de okudun.
Dizi benim için çok özel, çok seviyorum, ne zaman canım sıkılsa açıp izlerim. Ağzına sağlık. 🍀🌺