Gönderi

... REFİKA : Bu ihtiyarların aşkı kadar sırnaşık, muacciz hiçbir şey olamaz.. NERMİN: Herhalde gençlerin hıyanetinden çok iyidir. REFİKA: Nermin, sen budalasın.. Genç, güzel bir kocayı bıraktın da.. Burada kocasız yaşıyorsun. Emin ol! Bir gencin yalancı, hain bir busesindeki kuvvete, bir ihtiyarın bütün bir aşkı malik değildir. Onların her şeyinde bir kırıklık, bir öksürük vardır. Onların aşkları, onların buseleri kadını dondurur; titretir, nefretlere gark eder. NERMİN: Fakat öldürmez, korkutmaz, incitmez. Ah, yenge! Bilmiyorsunuz, ben ne kadar sızladım. Ne kadar ıstırap çektim.. Ben ne kadar geceler onu balkonda, penceremin kenarında, yatağımın içinde, sobanın başında uykusuz, giryan bekledim.. O başka kadınların gözlerini öpüyordu.. Ve ben de ağlıyordum.. Bazen hiç gelmezdi.. Ve bazen gelirdi, fakat doymuş, yorgun, dudaklarında öbür kadının busesini yaşatmakla meşgul.. Gelirdi.. Hemen soyunur yatar, uyurdu.. Ve ben yanımda, yakınımda yatan kocam olmakla be- raber duldum... REFİKA: Dul mu? NERMİN: Evet.. REFİKA: Tamamıyla.. Hiç yok muydu? NERMİN: Boşanıncaya kadar.. Tamam üç sene.. REFİKA: Hiç seni öpmez miydi? NERMİN: Bayramdan bayrama.. REFİKA: Sen karışı değil miydin? NERMİN: Değildim. Bana öyle gelirdi ki ben beyin ihtiyac-ı zulmünü teskin için mahluk olmuşum, memur olmuşum.. Evet, o kadar.. Rica ederim yenge! Hayatımın katili, mevcudiyetimin kâfiri bu maziyi unutalım! Çünkü yine kal- bim kanar..
Agora KitaplığıKitabı okudu
·
39 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.