Akif'in "fikir ve dava adamı" kimliği, sadece şair kimliğini değil, çağının bir müşahidi olarak değerini de gölgede bırakmıştır. Şiirlerinden
kullanılabilecek beyit ve mısralar seçilmiş, Safahat'ın çarpıcı gözlemleri yansıtan zenginlikleri, mizahı ve ironisi genellikle
gözden kaçırılmıştır. Âkif muhalifleri de öyle! Dünya görüşüne karşı oldukları için sanatkârlığını yok saydıkları Âkif'i asla
anlamaya çalışmamışlardır. Safahat'ı dikkatle okuyanlar, onun başlı başına bir dünya olduğunu iyi bilirler. Yirminci yüzyıl başlarındaki Türk ve İslâm dünyasını tanımak ve Türkçe'nin tadına varmak isteyen herkes Safahat okumalıdır. Şiir de vardır bu kitapta, fikir de; tiyatro da vardır, tuluat da; fotoğraf da
vardır, karikatür de; mizah da vardır, gözyaşı da...