Sürükleyici ve aynı zamanda duygusal bir film izliyormuşum hissi veriyor. Tezer Özlü'nün kendi eserlerinden yola çıkarak yazdığı adı ve milleti olmayan bir kadının senaryosunu okuyorsunuz. Yine yazarın kendi hayatından kesitlere tanık oluyorsunuz.
Her yirmidört saatlik dilimim hem ölüm hem yaşam’ da diyen zaman ve kavramdan uzak bir yaşam hayal edenlere sesleniyor bence Özlü.
Farklı şehirlerde bulunan ancak hiçbir zaman bulunduğu yere ait olamayan bir kadının hikayesi anlatılmış. Ayrıca bu kadın içinde bir aşk acısı, sevgi ve ilgi eksikliği de hissediyor. Tüm bunlara ek olarak küçücük bir bavulu şehirden şehre sürüklerken aynı zamanda diş ağrısından da muzdarip. Kitapta çeşitli sayfalarda flashbackler mevcut. Bu flashbackler hikayeyi kafamızda sekillendirmemiz için güzel olmuş.