ŞEYH BEDREDDÎN'İN DÜŞÜNCE YAPISI VE FİKİRLERİ:
"ZINDIK VE MÜLHİD" BEDREDDÎN VE VARİDAT
Şeyh Bedreddîn gibi büyük bir âlim ve sûfiyi Osmanlı merkezi yöneti-
mi tarafından idama mahkûm ettiren gerekçenin zendeka ve ilhad suçla-
ması olmadığı hem torununun ifadesinden, hem de olayların gelişmesin-
den açıkça ortaya çıktığı halde, neden Şeyh Bedreddîn daha sonraları Os-
manlı merkezi yönetiminin ve bazı ulema ve sûfi çevrelerin nazarında bir
zındık ve mülhid olarak damgalanmış ve böyle kabul edilegelmiştir? Oruç
Beğ’den 17. yüzyılda Bedâyiü’l-Vekâyi yazarı Hüseyin Efendi’ye varınca-
ya kadar hemen bütün Osmanlı kaynaklarının, Börklüce Mustafa ve Tor-
lak Kemal için mülhid ve müfsid yahut zındık ve mülhid deyimini kullan-
dıkları halde, Şeyh Bedreddîn için bu terimleri veya benzerlerini kullan-
madıkları dikkat çeker. Bir tek İdrîs-i Bitlisî, metninin daha başlangıcında
Şeyh Bedreddîn’in Rumeli’de halk arasında “zendeka ve ilhad tohumları-
nı attığım” yazar, müridlerini de zındık ve mülhid olarak niteler; şeyhin
idamıyla beraber bazılarının yeniden İslam’a döndüklerini, birçoğunun
ise katledilerek “zendeka ve ilhad karanlığının Osmanlı memleketinden
giderildiğini” yazar.128 Osmanlı kaynaklarının bu şahadetlerinden, Şeyh
m Bedreddîn hakkındaki bu suçlamanın özellikle 16. yüzyılda belirginleştiği
dikkati çeldyor. Bu sebepsiz değildir ve bize göre bu damganın iki sebebi
vardır:
( i, 1) Şeyh Bedreddîn’in idamından 16. yüzyıla kadar, Rumeli’de eskiden
\ isyan sahasını içine alan Dobruca ve Deliorman bölgelerinde, Bedred-
\ dîn’e bağlılıklarını giderek kuvvetlendirip kendi heterodoks İslam yorum-
larıyla ilgili pek çok öğeyi onun adına sürdürerek varlıklarını koruyan ge-
niş bir kitle vardır. Aşağıda kendilerinden bahsedeceğimiz, Bedreddînlü-
ler veya Simâvenîler diye anılan bu kitlenin İslam’la bağdaşmayacak bir
hayat tarzları ve inançları bulunduğu konusunda hükümet merkezine sık
sık ihbarlar yapılmakta, zendeka ve ilhad ile itham olunan bu insanlar, bu
yüzden sürekli göz altında tutulmaktaydılar. Bu kitlelerin belirtilen hete-
rodoks İslam anlayış ve yaşayışları, Şeyh Bedreddîn’i pîr tanıdıkları için
dolaylı olarak onun da bir zındık ve mülhid olarak düşünülmesine yol açı-
yordu.
\ 2 ) İkinci sebep de, hiç şüphe yok ki onun İslam’ın temel inanç esasları
ve^kavramları hakkındaki -kısmen Varidat aracılığıyla bize kadar gelebi-
len- yorumları, anlayışları ve düşünceleriydi. İşte, biz burada bu ikinci se-
bebi teşkil eden Vâridat\ incelemeye çalışacağız.