Göğü Delen Adam; demir kutulardan oluşan kentlerde bütün bir ömrü parçalara ayırıp adına zaman dedikleri mefhum ile yarışan, basit hayatı ürettiği gereksiz bir çok ‘şey’ ile komplike hale getiren, yarattığı düzen içinde düzensizlikte boğulan, tapındığı yeni tanrısı ‘Para’ için önüne geleni yok eden insan ırkına sade bir eleştirisi Scheurmann’ın.
Avrupalı misyonerlerin; doğayla iç içe huzur içinde yaşayan, izole toplumlara sözde ‘mutluluk’ getirecekleri vaadiyle yerle bir ettikleri kabile kültürünün altını ince dokunuşlarla çizmiş Erich Scheurmann.
Tuiavii, Samoa Adası’nda bir kabile şefidir.
1920’lerde Avrupa gezisine çıkar ve ‘Papalagi’ diye adlandırdıkları, beyaz yelkenlisiyle ufuk çizgisinde ilk belirdiğinde yerlilerin göğü delerek geldiklerini sandıkları ‘beyaz adamların’ uygar hayatlarını eleştirir. Kabilesine, vaat edilen ışığın cazibesine aldanıp oyuna gelmemesi için öğütler verir.