Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Yunanca düşünce Arapca kültür.
Bu kitap Sakarya ünv.ilahiyat fakültesinde kitap tanıtımı ödevimdi. Bir şehrin,kültürün,ulusun,dinin ,coğrafyanın, birikiminin kaynağını bulabilmek ve daha iyi anlayabilmek için geçmişine bakmak gerekir.Nereye baksak Kökleri mazide olan bir âti görürüz çünkü.Kitaplardan öğrenegeldiğimiz her türlü ilim ve bilimsel miras hazır bulduğumuz gibi değildi.insanlığın var olmasıyla başlayan ilim serüveni milletlerin çeşitli katkılarıyla günümüze ulaşmıştır.Fakat eski ilimlerden özellikle elimize ulaşan Yunan ilmi olmuştur.Bu konuyla ilgili İbn Haldun’un şu sözü belki de bahsetmeye çalışacağımız Dimitri Gutas ‘ın “Yunanca düşünce Arapça Kültür” kitabının okuma ve Yunanca eserlerin Arapça’ya olan çevirilerinin Müslümanlar üzerindeki etkisini anlamaya çalışmamızda, Müslüman filozof,bilim adamı ve âlimlerin çeviri ile başlayan bu hareketi özümsedikten sonra nasıl kendi görüşlerini oluşturup büyük gelişmeler katettiklerine bir girizgah olacak mahiyettedir.          "Belki onlar bu konuda konunun hakkını vererek bazı eserler yazmışlardır, ancak bunlar bize ulaşmamıştır. Çünkü ilimler çoktur ve farklı toplumlarda çok sayıda filozof vardır. O toplumlardan bize ulaşmayan ilimler, ulaşanlardan daha çoktur… Farsların ilim­leri nerede? Kildânilerin, Süryânilerin ve Babillilerin ilimleri ve bunların eserleri ve sonuç­ları nerede? Kıbtîlerin ve onlardan öncekilerin ilimleri nerede? Bize tek bir milletin, özel­likle (eski) Yunanlıların ilimleri ulaşmıştır”       Bugüne kadar elimize ulaşan kısıtlı kadim Yunan ilminin Arapça’ya tercümesi ile ilgili yılların birikim ve araştırmalarını kaleme alıp bu alanda kaynak mahiyetinde kullanabileceğimiz bir eser ortaya çıkaran Dimitri Gutas ,şu an Yale üniversitesi’nde Arap Dili ve Edebiyatı profesörüdür.Kahire’de doğmuş,liseyi Robert Kolejinde bitirmişdir.Yunanca ve Türkçeyi anadili gibi bildiğini söyler,kendini aslen İstanbul’lu olarak tanımlar.Aslı ingilizce olan kitabında söylediklerinin tamamına katılamasakta ya da aklımızda soru işaretleri kalsada okuduklarımıza kayıtsız,ciddiyetsiz  kalamayacağımız bir eser hazırlamış değerli bir akademisyen..Yazar ”Yunanca düşünce Arapça kültür” adlı kitabı ,“1.Çeviri ve imparatorluk” “2.Çeviri ve toplum” olmak üzere  temelde iki ana bölüm ve yedi başlık üzerine hazırlamış.Alt başlıklar ise şöyle:1.Çeviri hareketini hazırlayan koşullar,2.El Mansûr,3.El-Mehdi ve oğulları,4. El-Memûn,5.Uygulamalı ve teorik bilginin hizmetindeki çeviri,6. Hamiler,çevirmenler,çeviriler,7.Çeviri ve Tarih. Kitabın son kısımlarında ise Arapça’ya çevrilmiş Yunan eserleri ve kitapta yer alan konu üzerine binâen sunduğu notlar kısmına yer verilmiş.        Kitap Ciddi anlamda 8.yüzyılda Abbâsi hanedanının Bağdat’ı başkent olarak kabul ettikten sonra başlayan çeviri hareketini doğuran ideolojik,siyasal,toplumsal etkiler üzerinde yapılmış bir incelemedir.Yazar, Bağdat’ta başlayan bu çeviri hareketini İtalyan rönesansı ve 16.17. y.y bilimsel devrimleriyle aynı kategoride görüp tarih bilincimize de bu şekilde kaydedilmesi gerektiğini belirterek ”Yunanca Arapça çeviri hareketi yeni bir çağ başlatmıştır”syf 20 düşüncesini taşır.Abbasilerden önce Emevi devrinde fetih hareketinin Suriye, Filistin ,Mısır’dan sonra Yunanca konuşulan bölgelere kayması ve günlük hayatta ve idari işlemlerde Yunanca bilmenin gerekliliği Yunanca bilen memurları bulundurmayı gerekli kılmışır.Gutas bu konuyu şöyle izah etmiştir.”Günlük yaşamda  Suriye,Filistin ve Mısır arasındaki toplumsal ve ticari ilişkilerin Emeviler dönemi sonuna kadar daha çok  Yunanca yürütülmesi,çeviriyi günlük hayatın bir parçası haline getirmiştir”s.33.Dimitri Gutas Abbasiler döneminde çeviri faaliyetlerine katkı sağlayan halifeleri Mansur,Mehdi,Harun Reşid ve Me’mun olarak sıralar.         Çevirilerin başlangıç noktasının ise ikinci halife Mansur’un Bağdat gibi kozmopolit bir şehri kurması ,Emeviler’in altedilerek bir devrim niteliği taşıyan varoluşlarını devam ettirmek için sağlam ideolojiler belirleme çabaları,farklı din ve kültürdeki insanları bir arada tutmak için Zerdüştçü Sasanilerin rolünü oynamaya çalışması, ilim ve bilime verdiği önemi ,yanında çalıştırdığı doktor ve üst düzey sorumluların birkaç dil bilen Yunan ve Süryanilerden oluşması ve bu kişilerden çevirilerle ilgili yardım alması gibi konulardan uzun uzun bahseder.Kitapta yer alan bilgiye göre Araplar arasında bilimleri ilk yeşerten Ebû Câfer el Mansûr’du.Mansur zamanında İslam dünyasına kazandırılmış ilk eser Eukleides’in Elemanlar çevirisidir.Yine yabancı dillerden Arapça’ya Kelile ve dimne,Aristotales’in mantık ve diğer konulardaki çevirileri vardı.Mansur’un hekimi Cürcîs el Buhtişû’yu birçok Yunanca eseri çevirmekle görevlendirildiği belirtilir.       Mansûr’dan sonra gelen oğlu El-Mehdî’nin dikkat çeken yönü ise  okunması pek kolay olmayan Aristotales’in Topika isimli kitabını çevirilmesini özellikle istemesiydi.Gutas bunun sebebinin o dönemde yaşayan Müslümanlar için bunun bir ihtiyaç olarak görüldüğünü yazar.Kitaba göre Halife Mehdî döneminde İslamiyeti kabul ettirme politikası hakimdi.Halife kendini sapkınları ve İslam’dan dönenleri yok etmeye adadı.Hatta din âlimlerini islam karşıtlarına ve kafirlere karşı kitap yazmaları için görevlendiren ilk halifeydi.s.69.Kitapta Mehdi ile ilgili geçen- bana göre- önemli yerlerden biri ise Topika ,tartışma sanatı cedel’i  öğretmek amacıyla yazılmış diyalektik kitabı olduğu için özellikle tercümesini isteyip dikkatle okuyarak kitabı bizzat tercüme eden Hristiyan Nasturi patriği 1.Timotheus ile münazaraya girmesidir.s.72.Böylece İslam dünyasında dinsel-siyasal konularda tartışma yöntemini ve kültürünü ilk getiren ve bunu ilk uygulayan kişi olmuştur.    Kitaba göre Halife Me’mun döneminin politikası ise halifeyi inanç konusunda en son otorite kabul eden,insanların inançlarına özgürlük tanımayan Mutezîle mezhebinin resmi mezhep olarak kabul edilip mihne olaylarının yaşandığı bir dönem olmuştur.Yine Bizanslıları hem Hristiyan oldukları için hem de Yunanlıların mirasını gasp etmiş değersiz kimseler olduğu için kötüleyen bir politika da  izlemiştir.Çeviri konusundaki çalışmalar da aynı hızda devam etmiş özellikle tıp öğrenimini yeniden canlandırmıştır.   Gutas kitabın ikinci bölümünde yer alan “Çeviri ve Tarih” başlığıyla yer alan kısımda ise çeviri hareketinin 200 yıl boyunca hızla devam ettikten sonra yavaşladığını bunun en önemli nedenlerinin ise -bütün kitabı okumaya değecek 148 ve 149.sayfalarda yer alan ve paragrafları kısaca belirtecek olursak- “artık çevrilecek bilimsel Yunanca eserlerin kalmadığı değil  hamilerin,bilim adamlarının ve uzmanların ilgilerine ve taleplerine doyurucu yanıt verebilecek Yunanca eserlerin kalmadığıdır” Gutas’a göre çeviri hareketinin ortadan kalkmasından çok önce bilginler bilimde devrim yaratan temel  eserleri zaten yayınlamışlardı.Tıpta Ali ibn Abbâs el –Mecûsi, İbn Sina,astronomide Battâni ve el Birûni,matematikte  el –Harizmi,fizikte ibnü’l Heysâm gibi bilim adamlarının çalışmaları eninde sonunda çeviri literatürünü geçecekti.Hatta Yunan biliminin üç direğinin-Galenos,Pholemaios,Aristotales- eksiklerini ortaya çıkaran kendi disiplinlerini ortaya koyan kitapların yazılmasıydı.Böylece çeviri eserler bu bağlamda önemlerini yitirerek bilim tarihinin bir parçası haline geldiler.Sonuç olarak “öze dönüşçü” bir tepki ortaya çıkmış oldu.     Özellikle kitap ile ilgili yazdığım son paragraf bana “Yunanca düşünce Arapça Kültür” adlı kitabı niçin okumam gerektiğini gösterdi.İslam âlemi başlangıçta Yunanca eserlerden faydalanan konumdayken ,bazı ideolojik,sosyal,siyasal,idari ve inanç ile ilgili sebeplerin de vesilesiyle Yunan iliminin ötesine geçmeyi ve özgünleşmeyi başarabilmiştir.Gutas’ın Mansur ile ilgili olarak astronomiye olan merakının gelecekten haber almaya,zerdüştlükten etkilenmesine ,yanında sürekli müneccim bulundurması gibi cümleler, çeviriyi gerçekleştiren ilk kişilerin sürekli başka dinden ve ana dili Arapça olmayan kişiler olduğunun vurgulanması,Abbasilerin farklı dine mensup geçmiş ülkelerin ideoloji ve inançlarını devam ettirmeye olan gayretinin çok yerde belirtilmesi,beytül hikme’nin “Sasani kültürüyle yetişmiş bürokratların ellerinde Sasani modeline göre biçimlendiği sıradan bir büro dan başka bir şey değildi.”özel  bir kurulma tarihi  veya amacı yoktur”s62 demesi.İlk okuyuşta çıkarılabilecek kişisel eleştirilerdir.Sonuç olarak vaktiyle Hristiyan Bizans tarafından yaktırılan ,saklanan,dinlerine zarar getireceğini düşündükleri için yasakladıkları felsefenin ve Yunan eserlerinin bilime sahip çıkan Müslümanlar tarafından çevirileri yapılarak önce kendilerini geliştirip bu alanda yazılan ilk eserleri eleştirecek ve yenilerini yazacak kadar yetkinleştiklerini bize tekrar hatırlatan Dimitri Gutas’a sonsuz teşekkürler..                                                                                    Kitap tanıtım ve özeti :  Simurgm                                                 Kitap adı : Yunanca düşünce Arapça kültür                                         Yazar : Dimitri GUTAS ,çev:Lütfü ŞİMŞEK,kitap yayınevi,                                                      5.basım ,nisan 2011 İstanbul,  
Yunanca Düşünce Arapça Kültür
Yunanca Düşünce Arapça KültürDimitri Gutas · Kitap Yayınevi · 201863 okunma
·
157 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.