Gönderi

488 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Ciğerimiz kalmamıştır! Kızıllar, Beyazlar, Yeşiller, Kazaklar, Komünistler, Köylüler... Şahane bir belgesel roman okudum. Seri, 1. Dünya savaşında Alman-Rus savaşının Çarlık Rusya'sına etkilerini, Rusya'da Çarlık rejiminin yıkılmasıyla, Ekim devrimi ve sonrasındaki iç savaşı anlatıyor. Kitap ağırlıklı olarak belgesel roman minvalinde, olayların en çok işlendiği yer Viyesenskaya köyü aynı zamanda yazarın doğup büyüdüğü köy. Yazarın kendisi de, SSCB Komünist partisi üyesi olup, Sovyet hükumeti tarafından Seçkin Sovyet Unvanı alıp, Sosyalist Kahramanlık Madalyaları kazanmıştır. Aynı zamanda 1965 yılında Nobel ödülünü almaya hak kazanan Şolohov hakkında Durgun Don'un çalıntı olduğu dedikoduları yayılmıştır, roman taslaklarını Hitler'in yaktığını iddia eden yazar romanı kendisinin yazdığını hayattayken ispat edememiştir. Yazarın ölümünden bir sene sonra ortaya çıkan taslaklar sayesinde Şolohov aklanır fakat hayattayken bu damgayla yaşamıştır. Her ne kadar Şolohov Komünist Partisi üyesi olsa da, romanı Kazakların gözünden okuyoruz. Kazaklar, Çarlık rejiminin devam etmesini isteyen, toprağı olan çiftçilerden, köylülerden oluşuyor. Roman, devrim sonrası topraklarının işçilerle eşit pay edileceği, ellerindeki mahsule hükumet tarafından el konulacağı kaygısı taşıyan, 1. Dünya savaşında her seferinde cephe önlerine sürülüp ağır kayıplar veren Kazakların, köy Atamanları ile birlikte Kızıl orduya başkaldırısını işliyor. Romanın genç kahramanı Gregor, ilk kızıllar için, sonra beyazlar için en son da eşkıya gibi tamamen yakalanmamak için bu savaşa dahil oluyor, ve hepsinden çıkardığı sonuç hangi cephede savaşırsa savaşsın, savaş anlamsızdır. Savaş, seçkin(!) bir grup insanı zengin edip, gözünü toprak, para, prestij hırsı bürümüş bir kaç adam yüzünden bir dolu insanın hayatlarını bir hiç uğruna harcadığı bir şeydir. Elbette haklı gerekçeler için mücadele verilir, savaşa katılanların hepsinin haklı gerekçeleri vardı elbet, dönüp bakıldığında Gregor üst rütbeli bir piyondan fazlası değildi, köyünde sevdiğiyle mutlu bir yaşantısı olabilecekken savaşın hırpani yüzüyle geçen bir ömrü olmuştur. Kitabın isminin Durgun Don olması, ayaklanmanın Don'un çevresinde bi biraz ilerisinde, bi biraz gerisinde ama hep Don Kazaklarının yaşadığı bölgesinde gerçekleşmesi sebebiyledir. Ben öyle düşünmesem de, Ekim Devrimi kimine göre başarısızlıkla sonuçlanmıştır, devrimin akabinde çıkan bu ayaklanmalar Sovyet hükumetine güç kaybettirmiştir, bu açıdan Durgun Don, Ekim Devriminin iç yüzünü anlamak açısında da faydalı bir kaynaktır. Okuduğum en iyi klasiklerden biriydi, incelememi okuduğunuz için teşekkür ederim.
Ve Durgun Akardı Don - 4. Cilt
Ve Durgun Akardı Don - 4. CiltMihail Şolohov · Evrensel Basım Yayın · 2001725 okunma
··
153 views
Homeless okurunun profil resmi
Sonunda bitti demek, ellerine, emeğine sağlık. 2021 hedeflerine koydum bu eseri :)
Ayşe* okurunun profil resmi
Çok güzeldi be, kesin al listene :) teşekkür ederim
dostamisc okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık.
Ayşe* okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 🙏🏻 benim en beğendiğim kitap 4. oldu bakalım siz en çok hangisini beğeneceksiniz.
1 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.