Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

344 syf.
10/10 puan verdi
“Sultan Hamid'in çok beğenip takdir ettiği yazarlardan biri Ahmed Midhat Efendi idi. Ciltler dolusu roman, hikâye, makale yazan Ahmed Midhat Efendi için "Usanmaz bir gayretle bilginin yayılmasına çalışır." derdi. Ahmed Midhat Efendi, Sultan Hamid'in şahsen ve birçok defa iltifat ve teşviklerine mazhar olmuştur.” (Sultan Abdülhamidin Sırdaşı, Tahsin Paşa, Sayfa 199) Ahmet Mithat Efendi, “her biri bir gecede okunup karilerini (okuyucularını) hem eğlendirmek hem müstefid etmek (faydalandırmak) üzere” kaleme aldığı bu yazılarında ki amacı, kitap okumayı en faydalı eğlence vasıtaları arasında göstermektedir. Vaktin faydalı geçmesi fikrini esas alan Ahmet Mithat’a göre bu vasıta, kumar, satranç, bilardo, kağıt, içki gibi vakit geçirme, eğlenme vasıtalarının hiçbirisi ile kıyaslanamaz. Eser genel olarak sosyal, kültürel, tarihî, hikemî, ilmî, fennî, dinî ve edebî konuları ihtiva etmektedir; özelde ise musahabelerin (sohbetlerin) başlıklarından da anlaşılacağı üzere Ahmet Mithat'ın diğer pek çok eserinde üzerinde durduğu evlilik, evlilikte dikkat edilmesi gereken hususlar (yaş, bulaşıcı hastalıklar vb.), ailenin parçalanmasına neden olan kadınlardaki iç sıkıntısı, vakti faydalı olabilecek en iyi şekilde geçirme vasıtaları, eğitim, çocuk terbiyesi, kadınların güzelliklerini doğal yollardan sağlamaları ve korumaları, mezhepler, batıl inançlar, beslenme şekli, suların içindeki mineraller, mesken tipleri, medenî meskenlerde kullanılan malzemeler ve yapı biçimi gibi konuları ihtiva etmektedir. —- Kitaplardan alıntılar vererek biraz olsun kitabı tanıttırdığıma göre artık kendi hususi incelememe geçebilirim. Bizzat Sultan Abdülhamid Han’ın iltifatına mazhar olmuş, kendisinden hem rütbe, hem nişan alan bu yazarın bir kitabını okumak istedim. Çok hoşuma gitti kitap. Yazarın samimiyeti, hoşsohbeti, letafeti, nezaketi, diline nakşolunmuş. Türkçe/Osmanlıca olan bu kitabı okumak biraz meşakkatli olabilir fakat sayfanın altındaki kelime anlamları ile okunulduğunda anlaşılırlığı ortaya çıkmaktadır, yazarın ne demek istediğini bu şekilde okumak da ayrı bir keyif vermektedir. Ayrıca kelime dağarcınızı da genişletir. Sultanın iltifatına mazhar olmak kolay şey değildir, Ahmet Mithat Efendi gerçekten hakkını vererek yazmış. Bir asır evvel yaşayan bir adamın hayal dünyası, düşünceleri ve fikirleri elbette bu günün insanından farklı olacaktır, bilinen konu başlıklarındaki farklı perspektifi, farklı bakış açısı beni oldukca şaşırttı. Olaylara hiç bakmadığım yerlerden bakış açıları kazandırdı bana. (Biraz spoiler olabilir). En sevdiğim sohbet yazıları kadınlarda hıfz-ı cemal (güzelliğin korunması) ve tezyid-i cemal (güzelliğin artması) konularıydı, muazzam yazılar, yazar bana doğal güzelliği bir kez daha sevdirdi, kadın için süslenmenin gerektiğini ve fitrî olduğunu fakat zararlı şeylere müracaat etmeden tabii ve doğal yollarla yapmak gerektiğinden bahsetti, makyajın zararlarından bahsetti, kadın için boya badana gibi zararlı maddeler içeren makyajlar kullanmaktansa, kadının kendi zerafetini, güzelliğini nasıl sergileyebileceğini vesaire anlatarak konunun akışı, kullandığı dil ve anlatımı adeta beni mest etti. İşte aradığım kitap bu dedim. Konuya dair çok değerli nasihatler ve öğütler verdi, hatta saç bakımı, yüz bakımı için maske tarifi dahi verdi! Ne yazık ki Osmanlı dönemlerinde yaşamıyoruz ki gidip gül suyu gibi malzemeler tedarik edip de kendi doğal karışımımızı yapalım, bunlar artık hem oldukça pahalı hem de bulunması oldukca zor. Yine de bizim için sırf hayır olsun kadınlara bir hizmet olsun diye, ucret talep etmeden, hem de bir erkek bakış açısıyla biz kadınlara bilgisini paylaşması takdire şayan! Şahsen ben kendi payıma düşeni aldım o yazılardan. Yazarımız okuyucularına “kari” (okuyucu) diye hitap ederken, bilhassa kadın okuyucuları için de “karie” (kadın okuyucu) diye hitap ederek biz okuyucularına çok değer verdiği yazılarından anlaşılıyor. Bazen erkeklere mahsus olan konular geçiyor ve kadınları unutmayarak, “karielerimizi darıltmayalım!” gibi cümleler kullanabiliyor. “Kadın-erkek eşittir” diyerek kadına en büyük darbeyi indiren feminist tayfalarının yaptığı bu büyük tahribatı biraz da olsa gidermek için her kadın ve erkeğin fakat bilhassa kadınların okuması gereken bir eser. Sadece kavram olarak değil, içerdiği konularda da bu fayda sağlanmaktadır. Böylece belki kadın kadınlığını, erkek de erkekliğini hatırlar da birbiriyle ölesiye bir mücadeleye girişmektense birbirini tamamlamanın ve birbirine denk olmanın yollarına baş vururlar. İncelememe devam ederken söylemeliyim ki, bu adam tam bir cevher. Bu muharrif en sevdiğim yazarlar arasında yerini bulmuştur artık. Bu cevher malesef şu zamanda çoklar tarafından bilinmiyor, özellikle bu eserinin ne kadar az tanınıyor olması hatta bu uygulamada hiç tanıyanı olmaması çok üzücü! Lakin o dönemde değeri hak ettiğince gören yazarımız bizzat Sultan Abdülhamid Han tarafından da dönemdeki devletin durumunu ve icraatini yazıya dökmek üzere vazife almıştı ki bu kitap da onun “
Üss-i İnkilap - Cilt 2
Üss-i İnkilap - Cilt 2
” ismini almıştır, dileyenler okuyabilir. Aslında yazarın bu kitabındaki her bir sohbet yazısı için ayrı inceleme yapmak gerekir, zira tek incelemeyle kitabın incelemesini yapmış sayılamam. Kitaptaki ana konulardan bahsetmek gerekirse hatırıma gelenlerden bazıları: vakit geçirmek, ömür uzunluğu, tabiat, hayvanlar, doğa, hava, evlilik, kadınlar ve güzellikleri konusu, çocukların eğitimi, ve babaların evlat yetiştirmesine varana kadar herkesin faydalanabileceği konular içermektedir. Diğer bir artı ise, yazarımızın yazılarının fıtrî olması ve dinimizce uygun olması da çok hoşuma gitti. Hatta bir yer de gazetesi “Tercüman-ı hakikat” için kendisine gönderilen yazılardan seçtiklerinden yayınlayabileceğini fakat İslama aykırı yazıları asla yayınlamayacağını söylemisti, bu konuda taviz vermemişti. O zaman ki gazeteci bile gazetesini dine aykırı malzemeden koruyorken şuan ki halimiz gerçekten içler acısı değil midir? Kitabı okumadan evvel keşke Osmanlı döneminde yaşasaydım diye esef ederken, bu kitapla o döneme gitmiş ve o zaman diliminde hayalen de olsa yaşamış oldum, o karilerden (okuyuculardan) biri de ben oldum. Acaba yazarımız 100-150 sene sonra dahi bir karie’nin gelip de eserlerini okuyup faydalanacağını hiç düşünmüşmüdür merak ederim. Yazarımızın diğer bütün eserlerini de okumak istiyorum inşaallah nasip olur. Bilhassa Dergah Yayınlarına ait olanları çünkü bu yayınevindeki kitaplarda orijinal dilinin metni bulunmaktadır, sadeleştirilmiş değildir. Kitaptaki her sohbet takribi 15 sayfadır ve yazar gece vakti uyumadan okumayı tavsiye eder ki eser ismi de buna mukabilen “Musahabat-ı Leyliye” ismini almıştır, yani “Gece Sohbetleri.” Ahmet Mithat Efendi bu kitabıyla gerçekten gayesine ulaşmış ve bu kitabıyla okuyucularını hem eğlendirmiş, hem de faydalandırmıştır. Sabır ile buraya kadar okuyanlarınız varsa, sizlere de teşekkür ediyorum. Yazarımız Ahmet Mithat Efendi için Allahın rahmetini niyaz ediyor ve El-Fatiha diyerek ruhlarına bir hediye göndermenizi temenni ediyorum.
Musahabat-ı Leyliye
Musahabat-ı LeyliyeAhmet Mithat Efendi · Dergah Yayınları · 20195 okunma
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.