Kitapta değinilen biyografisinde var hatırlarsanız; kliniğe yattıktan sonra, birkaç yıl daha yazıp, sağa sola yayınevlerine göndermiş yazdıklarını. Ama demek ki pek ciddiye alınmadı. Üstüne bir de istemediği halde başka bir kliniğe gönderilince bu yazma-gönderme işlerinden vazgeçiyor artık. Haydut'u anlamaya çalışmazsak ona kızması en kolayı. Haydut'un nedenlerini anladığımızdaysa ister istemez bir acıma duygusu da oluşuyor. Bence sevgisizlik de o güçlü nedenlerden birisi ama tek o değil. Toplumsal dışlanmışlık, eğreti durma, anlamlı bir ilişki kuramama da o önemli nedenlerden başı çekiyor.
Teşekkür ederim, Jacob von Gunten ara ara gözüme çarpıyordu ama bundan sonra daha çok dikkatimi çekeceği kesin :) Bu inceleme buradaki varlığını, bu şeklini size borçlu. Çünkü açıkçası inceleme düşünmüyordum. Kitabı okurken de, o altını çizdiğim yerlerin bende uyandırdıklarını ele alacağım, kendime kalacak, daha uzun ve karmaşık notlar oluşturmak vardı aklımda. Ama sonradan fikrim değişti, bunda yorumunuzun da etkisi oldu :)